Aşağıların aşağısı demektir. Batı dünya düzeni için bulduğum isim şimdilik bu.
Ama bununla bitmeyecek arayışım ve batının yüz yıllardır dünyaya dayattığı düzene kalıcı bir isim bulma çabalarım devam edecek gibi görünüyor. Çünkü her yeni gün, batının, hepsi de çirkin, hepsi de olumsuz, hepsi de iğrenç, hepsi de tiksindirici olmak üzere, bir başka yüzüyle karşılaşıyorum. Bulaşıcı medeniyet bile demeyi denedim bir süre. Birkaç gün sürdü. Bir ara "Batı Bedeviyeti" demiştim bildiğiniz gibi. Bedevilerden özür dilemek zorunda kaldım sonra. Çünkü hiçbir bedeviyet, bu kadar alçalmamıştı, bu kadar değersizleşmemişti. Hatta biraz kabaca bile olsa, Batıya göre basbayağı değerler sahibi olarak bile nitelendirilebilirlerdi. Mesela hiçbir Bedevi bir başkasının evinde misafir olan birini öldürmez, bunu en büyük onursuzluk sayar. O yüzden "bedeviyet" adını bir kenara bıraktım. En son yazdığım yazıda, Paris olimpiyatlarında sergilenen ahlakî çöküşü görünce, insanlığı batırmasına telmihen "Batış Medeniyeti" demiştim. Ömrü iki üç gün sürdü bu ismin de. O yazıda da dediğim gibi, en az teknolojisi kadar hızlı, seri üretim iğrençliklerine yetişmek, ürettiği değersizliklere ad biçmek mümkün görünmüyor. Kelimeler kifayetsiz kalıyor. İnsanlığın dünya kurulduğundan beri işlediği kötülükler toplanmış da batının şahsında vücut bulmuş gibi. Her tarafından irin akıyor. Bu yüzden iğrençliklerine isim dayanmıyor.
Muhammed Kutub rahmetli, haklı olarak bir medeniyetin inebileceği en aşağı derekenin "cahiliye" olacağını düşünerek, değersizliğin dibine demir atmış bu medeniyeti "Yirminci Asrın Cahiliyesi" olarak nitelendirmişti. Merhum bugün hayatta olsaydı, "cahiliye" isminin ne kadar hafif kaldığını görürdü muhakkak ve belki de onun için uygun isimler arayışına girerdi. Çünkü eskisiyle, yenisiyle hiçbir cahiliye, bugün batının ulaştığı ve daha da ileri gideceğinin işaretlerini verdiği derekeye inmemişti.
İlk olarak sahneye çıktığı günden beri sergilediği alçaklıkları, döktüğü kanları, insanlığı maruz bıraktığı ölümcül badireleri sayıp dökmeye ömürler yetmez nitekim. Bugünlerde tanık olduğumuz Gazze katliamı karşısında sergilediği akıl almaz tutum ise, onu, alçaklığını, tiksindiriciliğini anlamaya yeter de artar.