Felsefe, sahici soruları olan sahici insanların sahici bilgelik, ahlak ve varoluş arayışıdır ve serüvenidir. Soruları olmayan, sadece yağma ve talanla hayatlarını geçiren, düşünmeyi varoluşsal olarak tecrübe etmeyen bedevi ve barbar toplumlarda felsefe yoktur. Felsefe, kadim Yunan medeniyetinin insanlığa kazandırdığı bir tecrübedir. Doğa, insan ve toplum üzerinde sahici bir şekilde düşünen, tartışan, konuşan ve üreten Yunan filozofları insanlığa bitmez tükenmez bir yol açmışlardır. Eski Yunanda açılan felsefe yolunda insanlık yürümeye devam etmektedir.
Felsefe, doğmadan, otoriteden, gelenekten, muhafazakarlıktan, tutuculuktan, ilhamdan, kerametten,mucizeden, nakilden kaynaklanmaz. Felsefe, akıldan, mantıktan, gözlemden, tecrübeden, tartışmadan, konuşmadan, diyalogdan kaynaklanır. Felsefe, doğmaların ve otoritelerin ve hurafelerin karanlık ve kirli mağaralarından özgürleşerek kişinin bağımsız olarak akletme, düşünme ve yaşama çabasıdır. Bir doğmaya, otoriteye, ilhama, keramete, mucizeye, nakile dayalı olan, düşünme, felsefe ve akletme olarak nitelenmeyi hak etmemektedir.Felsefe, toplumdan ve kültürden elde edilen bütün kurgulardan, yalanlardan, kurumlardan ve kaynaklardan bağımsız olarak kendi başına düşünme özgürlüğüdür, tecrübesidir ve yaşam stilidir.
Felsefe ve özgürlük perspektifinden bakıldığında sorgulanmayacak, tartışılmayacak, şüphe edilmeyecek hiçbir doğma, kalıp, kaynak, otorite gelenek, alışkanlık, kitap ve kişi yoktur. Felsefe ve özgürlük, bireye kayıtsız şartsız, şeksiz şüphesiz hiçbir şeyin kabul edilmemesini, inanılmamasını ve teslim olunmamasını öğretmektedir. Felsefede, düşünmede, arayışta, otorite olarak görülecek hiçbir insani, insanüstü veya doğaüstü güç, otorite veya kurgu yoktur. Bilgi, bilime, akla, bilimsel araştırmaya ve mantığa dayanmalıdır. Bilimsel bilgi dahil bütün felsefi, sanatsal, ahlaki, toplumsal, ekonomik, ideolojik, dini, kültürel bilgilerden ve kabullerden şüphe edilir ve sorgulanır. Kerameti ve hakikati kendinden menkul hiçbir bilgi yoktur.