Ağaç; gölgesinde oturan adama, on madde halinde derslerini sıralamaya başladı.
Bu sıralanan dersleri teker teker ele alıp hep birlikte değerlendirmeye başlayalım. Sizlerin de bu değerlendirmelere katkı sağlayabileceğini düşünüyorum.
1-“Ağaç yaş iken eğilir, ya da doğrulur.
Eğitimin en verimli olduğu çağ, çocukluk ve gençlik çağıdır. Zaman geçtikçe büyüdükleri için eğitilmeleri zorlaşır. Yaşlandıkça unutkanlıkta başlar. Tıpkı kuru ağaç gibi, eğmeye çalıştıkça kırılırlar.
Unutmadan: “Çocuğun şekli kendi mizacında gizlidir.”
2-“Düşen ağaca balta vuran çok olur.”
Güçlü, itibarlı ve makam sahibi olanların dostları çok olur. Allah korusun düştüğünde, eline baltayı alan koşar. Onun için düşmemeye dikkat etmek gerekir. Ayrıca, makam merdivenlerinde yükselirken sağında ve solunda olanlarla dostluğunu iyi muhafaza et ki, düştüğünde onları yanında görebilirsin.
Unutmadan: Ağaç düşse de yakınına yaslanır. Yakınları, akrabaları ihmal etmemek gerekir.
3-“Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir.”
Görünen düşman düşmanın tehlikesi, görünmez iç düşman kadar tehlikeli değildir. Bizden görünenlerin düşmanlıkları ile mücadele etmek zordur.
Unutmadan: Pirinç pilavının içindeki dişi kıran taş, pirinç renginde olduğu unutulmamalıdır.
4-“Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir.” (Cemil Meriç)
Yaşadığımız coğrafyada tutunmak çok zordur. Bunun için iyi yetişmiş, olmak gerekir. Büyük devlet olmanın yolu, büyük badireleri göğüslemekten geçer. Büyük adam olmanın yolu da, her türlü engelleri göğüslemekten geçtiğini, tarihe mal olmuş büyüklerimizin hayat hikayelerinden biliriz.
Unutmadan: Uçurtma, rüzgar engelini aşarak yükselir ve uçar.
5-“Bir ağacın kökü ne kadar derinse, boyu o kadar yükseğe çıkar.”
Geleceği inşa etmenin en emin yolu, kadim değerleri öğrenmek ve hayat düsturu hale getirmekten geçer. Geçmişini, tarihini bilmeyen geleceğe emin adımlarla ulaşamaz.
Unutmadan: Sağlam köklere ulaşmak için, OKUmaya devam ……!
6-“Ağaç yapraklarıyla gürler.”
Aile birlikteliği, komşuluk ilişkileri, kıvançta, tasada, sevinçte ortaklık, yaşam kalitesini yükseltir.
Unutmadan: BİR olalım, diri olalım.
7-“Hiçbir ağaç acaba bahar gelecek mi, çiçek açacak mıyım diye düşünmez.”
Sabır ve tevekkül önemli bir meziyet. Her şey ALLAH’IN tasarrufunda. Yarattıklarını asla ihmal etmez. Yaşam için gerekli her şeyi zamanında ve gereği kadar ikram eder.
Unutmadan: Üç misafir habersiz gelir; Rızık, kader, ölüm.
8-“Meyveli ağacı taşlarlar.”
Hayat serüveni engelsiz yaşam süreci değildir. İnsanın yaratılışına sebep sınav değil mi? Başarılı insanlar, bu gerçekleri bilerek hayat için kendilerini hazırlarlar. Topluma yararlı işler yaparlar. Dikkat çekerler.
Silik insan, bilgisiz ve beceriksizdir. Dikkat çekmeden yaşamlarını sürdürürler.
Unutmadan: İnsan başağa benzer, içleri boşken başı havadadır, doldukça eğilir.
9-“Her ağaç kendi toprağında büyür.”
Toprağın verimli olması, emeklerin karşılığının alınmasını kolaylaştırır. Uygun ortam ve zaman, insanların eğitimi için de geçerlidir. Yaşadığımız coğrafyanın ne kadar verimli olduğunu tarih serüveninden bilmekteyiz.
Unutmadan: “Tohum saç, bitmezse toprak utansın” (N. Fazıl)
10-“Beşikten mezara kadar ağaca muhtaçsınız.”
Çevremizde olup bitenlere bakıp geçmeden, yaratılış hikmetlerini tefekkür etmemiz ALLAH’IN emri değil mi?
Ağaca ODUN demek çok kolay bir niteleme. Kök, dal, yaprak, meyve ve de gölgesi ile bizim istifademize sunulmadı mı?
Bebeğe beşik, ocaklara odun, yapılara malzeme…. Ve nihayetinde, ölü bedenlere tabut olmadı mı?
Unutmadan: Bir ağaca bakma ile yetinilirse, ormandan mahrum kalınır.
“Ağacın iyisi özünden olur,
Yiğidin iyisi sözünden olur.” (Karacaoğlan)