Oflu hocalar eskiden beri bilinir. "Oflu hoca" ağızdan çıkar çıkmaz herkesin yüzüne tebessüm yayılır. "Dur bakalım neler söylenecek" diyerek beklenmeye başlanır.
Eh... Okuyucuları bekletmek olmaz.
Başlayalım;
Yazının başlığı dikkatinizi çektiğine eminim. Dikkatini çekmeyenler okur/okumaz, kendi bilecekleri bir durum.
Geçen cuma namazı çok şanslı hissettim kendimi. Kürsüde vaiz, mihrapta imam ÇAYKARALI. Bu şans her zaman olmaz.
Vaazın konusu NAMAZ ve önemi. Ayet ve hadislerle namaz ve önemi anlatıldı. Ölüm sonrası hesabı verilmesi gereken ilk amelin İMAN ve sonrasında NAMAZ olduğunu vurgulandı.
Yazının başlığı olan konumuza dönersek.
OF ve ÇAYKARA civarında cenaze merasimleri oldukça kalabalık olur. Ve cenazelere katılma/bulunma önemsenir. Köy imamları da hazır bulunur. Hayat/ölüm ve ahiret hayatının önemi konularinda konusmalar yapilarak cemat bilgilendirilir. Cenaze sahiplerine sabır tavsiye edilir.
Cenaze namazı en yaşlı hoca tarafından kaldırılır. Defin işlemine geçilir. Defin sonrasında, mezar başında yine yaşlı ve sevilen hoca tarafından ölüye TALKIN yapılır.
Buraya kadar okudunuz, ne var bunda dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. O halde şimdi vaiz efendiye kulak verelim.
"Cenaze musalla taşında, namaz öncesi hoca sorar, 'bu Ademi nasıl bilirdunuz'?
Cevap hazır. İyi biliruz. 'Haklarınızı helâl eder misunuz'? Ederuz.
Allah Allaaah..! Dur be kardeşim, bu mevta ile yakın teşriki mesain oldu mu? Hayır. Eee.!? Neden yalan söylüyorsun! Cevap öyle olmaaaz. Allah Rahmet eylesun de ve geç git.
Cenaze namazı kılındı. Sıra defin işinde. Cenazeyi defnettik. İş daha bitmedi. En önemli kısma geldi. TELKİN!!?
Münker-Nekir gelecek, mevtayı sınava tabii tutacak ya!? Sen da ona kopya vereceksun ki, sinavi başarabilsun!
Yahu kardeşim, ölüyle konuşulur mi? Sesini nasıl duyuracaksun?
Telkin zekerat anında yapılırsa, dediklerini duyar ve tekrar ederse, belki faydası dokunur. Boşa kürek sallanmaz. Ezbere hareket edilmez. Bu iş mezarın başında abesle iştigal.
Dünyada ahiret için hazırlık yapmamışsın, HEMENÇENİ (azık torbası) doldurmamışsın, kopya alıp sınavı başaracaksın. Bekle... bekle de gör. Allah kolaylık versin kardeşim. Hepumuze da...
Unutmadan bir TELKİN örneği vereyim. Yaşanmış bir olay. Düzmece veya hikaye değil.
İsim ve yer vermeden anlatayım da gücenukluk olmasun.
Köyde Cenaze merasimi var. Çok kalabalık bir Cenaze.
Cenaze sohbeti,cenaze namazı ve definden sonra sıra TELKİNE gelir.
Civarın en muhterem Hoca efendisinden rica edilir. Hoca efendi mevta ile ilgili sorar. Bu adam ne yapardi? Nasil yaşardi?
Hoca, kimlik bilgilerini öğrenmek soruyor. Yani mevtanın CİVİSİ. Yolculuk başlıyor ya... TALKIN ezbere olmasın.
Hocam ne sorayisun, adam KEMEÇECİ idi. Namaz- niyaz yok idi. Düğünlere, şenliklere kemençe çalar, millet oynar idi.
Hoca efendi, tamam anlaşıldı der, mezarın başına geçer ve talkıni yapar.
Bu dünyada yaşarken boş biraktun HEMENÇENİ
Münker Nekir gelince durma çal KEMENÇENİ.
Tamam, aziz cemaat TELKİN bitmiştur, herkes işune."
İşte böyle, sevgili Kaari;
Yeni takvim yılı sonunda/başında böyle bir yazı ile huzurda olmak istedim. Dünyada hoş bir sada bırakabilmek, HEMENÇESİ öbür dünyaya azık olabileceklerle doldurabilmek umuduyla.