Çeşitli hastalıklar:
Beyni, omuriliği, kas ve sinirleri etkileyen hastalıklar bacak kaslarında zayıflığa sebep olur. Sonuçta güç kaybına yol açabilir.
“Bazı hastalıklar için kullanılan ilaçlar da, bacak kaslarında güçsüzlüğe sebep olabilir.
“Botulinum” toksini de bacak kaslarında güçsüzlüğe sebep olabilir. Botulismus hastalığı bozuk konserve, bozuk yemek, bozuk et yiyenlerde meydana gelen bir hastalıktır. Bu mikrop beyne yerleşir.
Damarlarda tıkanıklık veya daralma şeklinde ortaya çıkan periferik damar hastalıkları; bacakta uyuşma, güçsüzlük, cilt rengi değişikliği ve tırnak bozuklukları ile kendini gösterebilmektedir. Sigarayı ve alkolü bırakmak önemlidir.
Bacaklarda ki toplardamarlarda tıkanıklık meydana gelebilir. Uzun süreli yatarak tedavi edilen hastalarda, uzun süreli yolculuk yapanlarda ve hamilelerde görülebilir. Bacağın tamamında toplardamar tıkanıklığı oluşursa bacakta ömür boyu geçmeyen yara, ağrı ve şişlik oluşabilmektedir.
Hareketsizlik sonucu bacaklarda güçsüzlük veya kas kaybının meydana gelmemesi için yapılması gerekenler
Kasların kullanılmaması ve hareketsizlik sonucu kas güçsüzlüğü ortaya çıkabilir. Kullanılmayan kasların içindeki lifler kısmen yağ ile değişir.
Her yaşta düzenli egzersiz yaparak bu kas güçsüzlüğü probleminin oluşmasının önüne geçilebilir.
Yaşlı insanların kaslarında hacim ve güç kaybı oluşabilir. Sonuçta kaslar zayıflar. Hareketsiz yaşam sonucu bu olumsuzluklar oluşur. Bazı insanlar bu olayı yaşlılık hastalığı olarak algılar ve hareketsiz yaşama devam ederler.
Bazı yaşlı insanlar da dikkatli yapacakları egzersizler ile bu durumu öteleyebileceklerini, kas gücünü artırabileceklerini bilir ve ona göre hareketli bir yaşamı seçer.
Hamilelik döneminde de doktorun tavsiyesine göre yapılacak hareketlerle kas güçsüzlüğü oluşma riski önlenebilir.
Şimdi pandemi sürecinde değiliz. Ancak, soğuk kış günlerinde dışarı çıkıp yürüyüş yapamazsanız, bunu evin içinde yapın. Evin içinde de yürüyüş ve çeşitli hareketler yapılabilir. Birer kg’lık dambıllar ile çalışarak kol kaslarını güçlendirebilirsiniz.
Doktorların her gün yürüyüş yapın tavsiyesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Demek ki yürüyüş yapmak bacak kaslarını güçlendiriyormuş.
Ben haftada birkaç gün evde ara koridorda 5-10 dakika koşu yapar sonra da diğer hareketleri yaparım. Yıllar önce bir büyüğüm benim bu sporumu gördü. Dedi ki “sen doğrusunu yapıyorsun biz yanlış yaptık. Önce 100 m ileride ki camiye gitmeyi bıraktık. Sonra da elimizde bir kumanda televizyon izledik. Her şey ayağımıza gelsin istedik. Evin içinde bile doğru dürüst yürümedik. Sonunda böyle oldu. Her yerimiz tutuldu, kireçlendi, şimdi yürüyemiyoruz” dedi.
Ben de 70 yaşındayım. Yürüyüşümü ve sporumu düzenli yapıyorum. Ben sporu genellikle sabah namazından sonra aç karna yapıyorum. Spordan 15-20 dakika sonra bir karbonhidrat alıyorum. Ya kahvaltı yapıyorum ya da elma, armut, üzüm, şeftali, kuru üzüm, kuru kayısı veya kuru incir gibi meyve yiyorum.
Televizyonlarda bir programda; kalp damar hastalıkları uzmanı bir profesör şöyle dedi” Yürüyüş yaparken ayağımızı yere vurduğumuz zaman atar damarlarla ayağa gelen kanı geri toplardamarlara pompalarız. Kan dolaşımını hızlandırmış oluruz. Bunun en büyük ispatı yatalak hastalara yakınlarının koluna girip yürütmelerini isteriz. Hiç hareket etmeyen yatalak hastaların genellikle belinden aşağısında bacaklarda damar tıkanıkları oluşur.” Demişti.
Tabii ki açık havada spor yapmak daha iyidir. Ancak dışarı çıkamayanlar, hareket yapacak yer ve zaman bulamıyorum diyenler için evin içinde spor yapın tavsiyesi önemlidir. Spor salonlarında sporcular yetişiyor. Evin içini de bir spor salonu gibi düşünüp 5-10 dakika koşabilirsiniz, yürüyebilirsiniz. Çeşitli hareketleri yapabilirsiniz. Eklem yerlerinizi çalıştırabilirsiniz. Yürüyerek dışarıdan geldiğimizde zaten ısınma hareketi yapmış oluruz. Bazı hareketleri yapabiliriz. Hareketleri 10’ar defa yapmak genellikle yeterlidir.
Bilgisayar başında hareketsiz yaşam, özellikle omurga sağlığını olumsuz etkiler.
Hareketli olmalıyız, karın ve bel kaslarını güçlendirmeliyiz ve kilo kontrolünü sağlamalıyız.