İstihdam Sorunu Ve Sorunun Kalıcı Çözümü
İşsizlik, Türkiye işgücü piyasasının önemli sorunlarından biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Nüfus artış hızı yüksek olan ülkemizde çalışma çağına giren bireylerin işgücü piyasasında aktif olmaması, yeterli ve yeni işler oluşturulamaması, işgücünün nitelik ve beceri eksikliği, arz-talep uyumsuzluğu ekonomik gelişme ve sanayileşmenin yeterli derecede gerçekleştirilememesi, ekonomik krizler, yeni tekniklerin emek aleyhine gelişip sermaye yoğun teknolojinin daha çok tercih edilmesi , piyasaların yapısal sorunları ve son olarak tüm dünyayı derinden etkileyen pandemi işsizliğe neden olan temel etkenler arasındadır.
İşsizlik sadece işsiz kalanları değil, aynı zamanda çalışanları, o ülkenin sosyal düzenini, huzurunu da ilgilendiren sosyal ve ekonomik bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.İşsizliği ekonomik ve mali bir kayıp olarak görmenin yanında ülke için önemli ve ciddi bir sosyal tehlike olarak görmek sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.
Bugün geldiğimiz noktada uygulanan kapsamlı politikalara rağmen, küreselleşme ve beraberinde getirdiği her alandaki hızlı ve sürekli değişim ile birlikte işsizliği etkileyen etmenlerin sayısının artması mücadele sürecini zorlaştırmaya devam etmektedir.
Çözüm Önerisi:
Bugünkü yazımızda işsizlik konusunda çok sayıda rakam vererek sizleri rakamlara boğmak yerine özellikle somut bir öneri sunarak uygulayıcılara yol göstermenin daha doğru olduğuna inanıyorum. Bugün geldiğimiz noktada can yakıcı bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya olduğumuz, Özellikle genç işsizliği konusunda dramatik bir durumda olduğumuz bütün gerçekliği ve sıcaklığıyla karşımızdadır.
Söz konusu sorunun çözümünde, Türkiye işgücü piyasasının yapısal sorunlarından biri olan eğitim – istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi ve işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikli bireyler yetiştirilmesi önem arz etmektedir.
Yapılan Önemli Bir Araştırma Ve Sorunun Ana Nedeni
Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığım döneminde sorunun çözümü amacıyla büyük çaba sarfetmiş biri olarak konuyu çok geniş açıdan ele alıp uzun bir makale konusu veya kitap konusu yapabilirim. Ancak burada sorunun çözümü noktasında çok önemli gördüğüm ancak yeterince hayata geçiremediğimiz bugünde güncelliğini koruyan bir hususa değineceğim.
O yıllarda sorunun kalıcı çözümüne katkıda bulunmak amacıyla önemli bir saha araştırma yaptırmıştık. Yapılan çalışmada 2014 yılında 10 ve üzeri işçi çalıştıran yaklaşık 110.000 işletme nezdinde yapılan Türkiye iş gücü piyasası talep araştırma sonuçlarına göre her 100 işverenden %71.2'sinin nitelikli çalışana ihtiyacı bulunduğu ve bu çerçevede temel sorunun mesleksizlik sorunu olduğunu ortaya çıkarmıştık. Özetle yapılan araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuç, O yıl itibariyle 259 bin açık iş olduğu , İşverenlerimizin nitelikli işçi aradıkları ancak bulamadıkları ,Her 100 işverenden 75'inin nitelikli çalışana ihtiyacı olduğu idi. Kısaca yapılan araştırma Türkiye'nin temel sorununun mesleksizlik sorunu olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştı.
Müsteşarlığım Döneminde Değişik İllerde Yapılan Toplantılar
2014 yılında değişik illerde müsteşar olarak davet edildiğimde bu soruna değinmiş toplantılara katılan tüm sanayicilerimizin huzurunda bu araştırma sonuçlarını paylaşmış ve 10 ve üzeri kişi istihdam eden tüm işetmelerimizi içine alan bir araştırma yapalım ve sanayicilerimizin nitelikli eleman ihtiyacını tespit ederek İş-Kur tarafından Aktif İşgücü proğramlarını da devreye koyarak 6 ay süreyle ihtiyacımız olan nitelikteki personeli yetiştirerek sanayimizin emrine verelim şeklinde bir çağrı yapmıştım. O ilin özelliğine göre 10 ve üzeri işçi istihdam eden işletmelerimizde ne kadar hangi nitelikte elemana ihtiyacımız var. Bunlarla ilgili 1 yıllık bir eylem planı ile sorunu büyük ölçüde çözebileceğimizi ve müsteşar olarak her türlü desteği verebileceğimi ifade etmiştim.
Ancak maalesef bunu o dönem gerçekleştiremedik. Sorun hala elimizde ve büyüyerek devam ediyor. Aynı çağrıyı tekrarlıyorum. Her ilin TSO Başkanı, Valisi, Üniversite Rektörü sorunun muhatabı olan İş-Kur İl Müdürü ile birlikte bir araya gelerek kısa orta ve uzun vadeli somut bir eylem planı ile tüm Türkiyeye örnek olabilecek bir modeli devreye sokabiliriz.
Bu çerçevede; ortaya koyacağımız model ülkemizdeki tüm sanayi kuruluşlarının çatı kuruluşu niteliğinde bulunan TOBB koordinasyonunda 81 İl Ticaret Sanayi Odaları işbirliği ile tüm Türkiye için de çözüm olabilir.
İşkur Bünyesinde Aktif işgücü programları işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan mesleklere ve niteliklere değişen ve gelişen teknolojik gelişmelere cevap verecek şekilde uygulanarak, işverenlerimizin aradığı nitelikli işgücünün yetişmesi sağlanabilir..