Tarih neden hep tekerrür eder ?
MAKALE
Paylaş
12.11.2025 20:59
93 okunma
Av. Sabri Turhan

Lenin , ”Harplar ihtilallerin ebesidir “demiş. Yani, ihtilal olacaksa  harpten sonra veya zaferden sonra olur.

Bu, harbi kazananlar arasındaki menfaat çatışmasından veya görüş ayrılığına düşülmesinden kaynaklıdır.

Zafer kazanılmıştır. Herkes  sevinçlidir. Burada ortak bir çaba ve gayret vardır. Zaten zafer için bütün unsurlar birleşmiştir. Ama zaferi  kazananların içinde bir beklenti vardır. Uygulama nasıl olacak, yönetim nasıl olacak?

Bu bir beklentidir. Olay sonunda bir lider grubu vardır. Bir de alt gruplar. Lider grup yerini sağlamlaştırırken alt grupların  da başka  umudu vardır. Lider grup, yerini paylaşmaz. Alt gruplar, kendilerini savaşın asıl kahramanı olduğu savunurlar. Ve  kendilerine daha fazla pay verilmesini  isterler. Ya da geleneğin sürmesini isterler. İşte o zaman ihtilaflar başlar. Muhalefet büyür, belki de ihtilal olur veya isyan..

Bunun tersi de vardır. Bazen muhalefet baştan başlar. İleride zafer kazanacak gruba ilk başta muhalefet edilir. Bu, bir belirsizlikte boğulmaktır. Birkaç  yıl öncesinden sonucun iyi tahmin edilememesindendir ...

Milli Mücadele ‘de de böyle olmuştur. Milli Mücadele’ye karşı çıkarlar da vardır. Bunlardan birisi Anzavur’dur. Anzavur, hükümet yanlısıdır. Milli  Mücadele’ye karşı çıkmış, Kuvay-ı Milliye  güçlerine zarar vermeye  başlamıştır. Anzavur, Çerkes asıllıdır. Balıkesir civarında bir tugay mesabesi gücünde asker beslemiştir. O’nun hakkından bir başka Çerkeş, Çerkes Ethem gelmiştir.

Milli Mücadele’de hükümetin  ve padişahın  tavrı, akıl almaz bir çelişki içindedir.(bazı müverrihler ,işgal altındaki İstanbul’da oturan padişahın halini, tekerlekli sandalyedeki hasta gibi oluşunu buna delil sayar. Zira padişahın hükmü ferma etme gücü yoktur)Padişah iki  yıl içinde bizzat kendisinin  imzaladığı kararname ile Samsun’a gönderdiği  7. Kolordu  müfettişi Gazi  Paşa ile ters düşer.

Mili Mücadele’ye muhalif  gruplardan birisi de; Koçgiri Aşireti’dir. Koçgirililer  Milli Mücadele’ye  karşı gelmiş ve isyan etmiştir. İlginç olan, Koçgiri Aşireti’nin Kürt asıllı vatandaşlardan müteşekkil  olmasıdır. Koçgirili Kürtler padişah yanlısı idiler. Ve Milli Mücadele’ye karşı çıktılar. İsyanın bağımsız kürt devleti  kurmak için çıkarıldığı söylense de, eski düzenin devamını isteyen ve  tahrik  edilmiş grupların  isyanıdır bu. Bu görüş daha baskındır. Ankara hükümeti  isyanı 1921’da 3 ay içinde bastırmıştır.

Milli Mücadele’den   bir süre sonra 1925’de Şeyh  Sait isyanı ve 1937’de de Dersim İsyanı olmuştur. Bu isyanlar  da (bazılarının  dediği gibi ayrı bir Kürt devleti için yapılmış  isyanlar değildir)Şeyh Sait  isyanındaki slogan; “..din elden gidiyor”dur. Bu slogan bile ayrı bir devlet kurma gayreti olmadığının delilidir. Ama şimdi Şeyh Sait’e sahip çıkmaya çalışan  bazı gruplar, Şeyh Sait’ in dini hassasiyeti ile hiç alakaları olmadığı halde, O’nu  bayrak yapmak istemiştir. Bu çok manidar  bir durumdur.  

Milli Mücadele zaferle bittikten sonra Gaza Paşa ve arkadaşlarına  yeni  cepheler açıldı. İşte o zaman  Lenin’in dediği  oldu sanki. Savaş zaferle bitti. Yeni hükümetin  bir görüşü var. Tutumu var. Yönetim anlayışı var. İtirazlar ve muhalefet, mücadelede bizzat bulunmuş, ama ayrı görüş taşıyan diğer kahramanlar tarafından yapılıyordu.   Ayrılıklar bir ihtilal kadar etkili olmasa  da ülkeyi terk etmelere kadar varan husumetlere ulaşmıştır.

Halide Edip, Milli Mücadele’de dağ dağ, bayır dolaşmış, sahra hastanelerinde  hangi askerin neresi kanıyor diye koşmuş, “onbaşı” rütbesi almış, ama savaş sonrası  Gazi Paşa  ile ters düşmüş, ülkeyi terk etmiş, ancak 1938’den sonra geri gelebilmiştir.

Anzavur  İsyanını  ve Çapanoğlu İsyanı’nı bastıran, düzenli ordumuz terhis edildiği için hiç askerimiz yokken Yunan’a karşı küçük kuvvetiyle diren, Gediz’i Yunan işgalinden kurtaran Çerkez Ethem de Milli Mücadele’nin zaferle biteceğini ve savaştan sonra yönetimle anlaşamayacağına anlayınca Yunanlılarla  anlaşıp, kendine bir koridor  açılması  ile ülkeyi terk etmiştir.

Milli Mücadeleden  sonra, daha eski zaferlerin  ünlü komutanları da, yeni hükümet ile anlaşamamışlardır. Kut-ül  Emare  Savaşı’nın kahramanları  Halil  Kut Paşa ve Ali İhsan  Sabis Paşa’lar yeni yönetimden uzak  durmuşlardır.

Çok daha eskilere gidersek, Büyük Selçuklu  devletine  vücut veren hareketi Tuğrul Bey ile Çağrı Beyler gerçekleştirdiğinde yanlarında amcaoğulları Kutalmış , Kutalmış  oğlu Süleyman Şah ve diğer akrabaları  ve üvey kardeşleri İbrahim Yinal da  vardı. Ama Selçuklu devleti  güçlendikçe  güçlendiğinde diğer kahramanlar ve amcaoğulları  yeni haklar istedi. Ama haklar devletin bekası açısından verilmedi

İşte o zaman isyan başladı. Kutalmış ve oğullarının isyanı bastırıldı. Kutalmış ve  bir kısım amcaoğlu yay kirişi ile boğularak  öldürüldü.(Süleyman Şah hariç) Üvey kardeş İbrahim Yinal da… O İbrahim Yinal ki, 1048 Pasinler  Savaşı’nda Bizans Ordusu’nu bozguna  uğratan Selçuklu komutanı  idi.

Bu, bir döngüdür.

Kısacası, tarihte hep aynı şeyler olur.

Akif ,” ..ibret alınsaydı, tarih tekerrür mü ederdi ” diyor. Ama o tam öyle değildir. İnsanların ihtirası ve duyguları   ibret almayı ve hatırlamayı unutturur. 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya