Kitaplarla Paylaşım …(2)
MAKALE
Paylaş
25.04.2020 16:33
4.550 okunma
Av. Sabri Turhan

 

Hasan Sabbah’ı meşhur eden, gözünü kırpmadan adam öldüren bir çete kurup, Alamut Kalesine yerleşmesidir. Alamut Kalesi, İran’ın kuzeyindeki Elbruz Dağları üzerinde iki bin metre yüksekliğinde kolay kolay ulaşılamayan bir yerdir.

Hasan Sabbah, Alamut Kalesine müritleriyle yerleşmeden önce Sultan Melikşah’ın veziri Nizamülmülk’ün teklifiye Selçuklu Devletinde Sahip Haber (Hafiyelerin başı) olarak çalıştı.

Vezirle onu da Ömer Hayyam tanıştırdı.

Burada yukarıda anlattığım; ‘ Okuduğum kitabı niçin tekrar okuduğumu’ anlatacağım. ( Bir kitaptakini başka kitaptan teyit için )

Ferhad Daftary’nin kitabında ‘Dağın ihtiyarı’ şeklinde bir tabir geçer, birkaç kez.. Ben bu tabiri başka iki kitapdan da okumuştum. Onun için o iki kitabı bir kere daha gözden geçirmeyi düşündüm. Kitaplardan birisi ‘ Semerkand’, diğeri ‘Selahaddin’ kitabı idi.

Reha Çamuroğlu’nun ‘Selahaddin’ inde geçen ‘ Dağın ihtiyarı’ndan bahsedeyim önce..

Olayın kahramanı Hasan Sabbah’ın postunda oturan başka birisidir. Hasan Sabbah’tan sonraki bir Haşhaşin yani.. O yıllarda ( Selahaddin Eyyubi döneminde ) Haçlılar, Anadoluyu baştan başa geçmiş, Kudüs’te bir devlet kurmuştur. Şarkın en büyük komutanı Selahaddin, Kudüs’ü kurtarmak için bölgeden asker toplamaktadır. Alamut Kalesi’ne de bir haber gönderir. Birkaç gün sonra; ‘Emrinize on iki bin süvari pusatlarıyla gönderilmiştir. İmza: Dağın ihtiyarı’ şeklinde bir mesaj alır.

Amin Malouf’un  ‘Semerkant’ında da Hasan Sabbah teferruatıyla anlatılır. Birçok yerde Hasan Sabbah’a ve ondan sonrakilere ‘Dağın ihtiyarı’ denir. Bu, Alamut’un 166 yıl boyunca yaşlanmış Haşhaşin şeyhleri yönetiminde olmasındandır.

Şimdi nokta koyduğumuz yerden devam edebiliriz.

Hasan Sabbah, Selçuklu veziriyle çalıştığı süre içerisinde O’nunla iyi geçinemez. Bazıları Hasan Sabbah’ın Nizamülmülk’ün yerinde gözünün olduğunu söyler. Kavga ,Sabbah’ın devletten ayrılıp Alamut’ta ayrı bir devlet kurmasıyla sonuçlanır.

Hasan Sabbah gözünü kırpmadan adam öldüren, adamı öldürdüğü zaman olay yerinden kaçmayan, adeta ‘Gelin siz de beni öldürün’ diyen bir çete kurar. Haşhahşinler adam öldüren ama kaçmayan adamlarıyla bir kahramanlık gösterisi yapılacağını, böylelikle toplumda sempatizanlar halkası oluşacağını  düşünürler.

Bunların afyon il haşhaş ile beyinleri uyuşturulduğu için kendini unutmuş, fıtrata aykırı işleri hiç düşünmeden yapan insanlar olduğu söylenir. Biraz sonra adam öldürecek katil sokakta alelade bir seyyar satıcı da olabilir. Bir ağaç altında dinlenen bir köylü de.. Veya öldüreceği devlet görevlisini koruması da .. Çete bu kadar eğitimli ve teşkilatlıdır. Zaten Nizamülmülk’ü de korumları öldürmüştür.

Hasan Sabbah’ın adamlarına haşhaş afyonları çekerek kafayı bulmuş adamlar anlamına ‘Haşhaşin’ denmişse de Ferhad Daftary kelimenin asıl anlamının Fransızca’daki ‘Assasins’ kelimesinden türediğini, bunun da anlamının ( Düşük karakterli) olduğunu yazar. Yani ‘Assasins’ zamanla Haşhaşine evrilip gitmiştir. Ancak bu kelimenin evrilme aşamasını Avrupalı seyyahlar yaymıştır. Olayın temelinde biraz küçük görme ve hakaret kasdının olduğu söylenir.

Ağa Hanlara gelince

İsmailiye Şiasının bugünkü temsilcileri aslında Ağa Hanlardır. Yukarıda yazdığımız gibi bunlar da Nizari’dir. 1835’ten itibaren Nizari İsmaili liderlerine Ağa han denir. Ağa Hanlar direkt dini gayret yerine, sanatsal, özellikle mimari ağırlıklı etkinlik gösterirler. Pakistan ve Hindistan’da çoğunlukla bulunurlar. Şu anda ve 1957’den beri başta Kerim 4. Ağa Han vardır.

Ağa Hanlar zaman içinde  Hindistan’daki İngiliz hakimiyetini desteklemişlerdir. Dünyanın değişik yerlerindeki İsmaililerin tarikat kuralları gereği Ağa Han’ın hesabına para yatırma mecburiyeti vardır. Ağa Hanların yani tarikat liderlerinin, müridlerinin hilafına rahat ve modern bir hayat yaşadığı gözlenir. Son Ağa Han Kerim’in on iki milyar dolar civarında servetinin olduğu söylenir. Birkaç yıl önce karısından boşandığında Fransız Mahkemesi, Kerim Ağa Han’ı altmış iki milyon euro tazminat ödemeye mahkum etmiştir.

 

-----------------------------------------------------------------------------------------

Notlar

1.      Fatimiler 909-1171 yılları arasında iki yüz altmış iki yıl yaşadı. Fatımileri Selahadin Eyyubi ortadan kaldırdı.

2.      Alamut’taki Hasan Sabbah hareketi 166 yıl sürdü. Selçuklular, defalarca baskına rağmen Alamut’u alamadı. Alamut kalesini 1256’da Moğol hükümdarı Hülagu aldı.

3.      Hasan Sabbah 34 yıl Alamut’u yönetti. 1124’te öldü. Hasan Sabbah’ın 34 yıl boyunca Alamut Kalesinden hiç çıkmadığı söylenir.

4.      Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ile ilk tanıştığında; ‘ Sen kimsin’ dedi. O da ‘ Nişaburlu Ömer’ dedi. Sabbah; ‘ İran gibi bir yerde adım Ömer deme! Başın belaya girer dedi’

5.      Geçen bölümde Nizari kelimesi Rizari olarak çıkmıştır. Doğrusu Nizaridir. Hasan Sabbah da Ağa Hanlar da İsmailiyenin Nizari kolundandır.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya