Tatilde ne yapılır…(1)
MAKALE
Paylaş
16.08.2024 17:57
3 yorum
401 okunma
Av. Sabri Turhan

Adli Tatil’de memlekete gittik. Mobil  imza ile dosyaları geriden takip ediyoruz ama, adı üstünde tatil  bu. Aynı işleri yoğun olarak yapacak değiliz ya..

Aslında tatil, yoğunlaştığın işleri biraz bırakıp, onlara ara verip, başka bir iş yapmak gibi geliyor bana..

Yeni  ağaç fidanları dikmişiz, onlar sulanacak, bahçeye şekil verilecek, ev aylardır boş kalmış bakılacak ve temizlenecek, yorulunca dut ağacının  gölgesinde biraz dinlenilecek .Çocuklar ;”.. baba hadi denize gidelim ” dediklerinde, denize de gitmek.. “Biraz kitap okuyalım bana dokunmayın” demek de bir  başka iş.

İşte tatil bu. Başka bir iş yaparak asıl işin yorgunluğunu gidermek..

Ağaçlarla  uğraşmayı seviyorum. Kendi diktiğim  fidanın büyümesini görmeyi ,büyüdükçe meyvelerini elimle koparıp yemesini seviyorum. Bir de kendi ağacımın gölgesi gibisi yok. En iyi gölge benim ağacın gölgesi sanki..

Bahçeyi dolaşırken bakıyorum, elmada bir iki, şeftalide bir iki meyve var. Üzümler zaten fora..Bahçede

Yeni meyveye gelen, gelemeyen ağaçların yanında  eskiden babamdan kalma ağaçlar da var. Mesela bir elma ağacı var.Uzamış mı uzamış..En tepesinde bir elma olsa alınması  zor. Ama ağaç sanki kısır.15 yılı bulan yaşına rağmen başında  6-7 elma var. Hem de küçük küçük. Dibi sulanmamış susuz  kalmış diye köküne iki senedir su veriyorum, gene durumu aynı.

Köye varınca amcam yanıma geldi.”Hoş geldine geldik yeğenim”dedi. ”..amca gelmek bize yakışır.Ben sana gelecektim “ dedim. Yaşlı adam lafı gediğine koydı:”Yeğenim bana uğra da sana bir hoş geldin” denmez ya, elbette biz geleceğiz” dedi. Evin içine oturalım” dedim. “Hayır, ben dut ağacının  altına oturursam, rahmetli abim şuradan çıkıp gelecekmiş gibi geliyor.Dışarı oturalım” dedi. Kahve içtik.Eski halleri, durumları konuştuk. Geçmişi yad ettik...

Amcam tam kalkmadan önce bahçeyi bir gezdirip ağaçlar hakkında fikir almak istedim. O bahsettiğim kısır elmayı gösterdim. Baktı baktı..”Sen bunu dibinden kökle, yerine g.tü mühürlü bir limon dik” dedi.

“.. o  ne demek “demeye fırsat bulamadan  gitti.

Başka bir gün ziraatan iyi anlayan bir arkadaşa bu olayı anlattım. Amcam; “g.tü mühürlü  limon dik” dedi bu ne demek dedim. O da “sağlam bir fidan dik” demek istemiş ama, sen o ağacı hemen kökleme! Önce ağacı iyice bir buda. Hiç dalı falan kalmasın. Hani eşşek traşı denen cinsten..Ağacı ölümle bir korkut. Gene istediğin gibi olmazsa, o zaman ağacı kökle” dedi. Bakalım  iksinden birini yapacağız…

Benim bildiğim ağaçları küçükken üç türlü sulama sistemi var. Damlama sistemi, vahşi sulama sistemi ,bir de hortumu ağaç köklerine tutarak sulama sistemi. Bahçenin kenarından kanal geçiyor. Su bol..

Geçen yıl vahşi sulamayı tercih ettik. Ağaç sıralarına bülük bölük arıklar açmışız. Bir arıktan  sulama  bitince öbür kanalete  çeviriyorum  suyun başını .. Böyle böyle bütün ağaçlar sulanıyor.

Vahşi sulamada ağaçların hepsi doya doya sulanıyor desek  olur. Ama bunun bir zararı var: İki ağaç ve fidan arasındaki  boşlukta ve ağaçların dibinde müthiş yabani otlar bitiyor. Bizim oralarda “kanyaşı” diye bir ot vardır. Ayrık otunun beteri..Geçen yıl kanyaşı beslemekten bıktım. Yol yol bitmiyor kanyaşıları..

Bu yıl  dinamo ile kuyudan  su çekip, ağaçların dibine elle  hortum tutarak sulamayı tercih ettim. Kanyaşı beslemekten kurtuldum.

Ağaçlarla ve bitkilerle  uğraşmak kadar kutsal bir şey var mı? Ağaç insanın kendi evladı gibi oluyor. Kurusa veya susuz kalsa  üzülüyorsunuz. Bol meyve verirse seviniyorsunuz. Onların meyvesi pazardan aldıklarınız gibi değil.

Ağaç insanın kendi evladı gibi oluyor derken, evladı adına orman yapan  bir doğa aşığından da kısaca bahsetmek gerekir dedim .

25 yıl önce trafik  kazasında  ölen lise talebesi oğlu  adına  500 dönüm araziye 50.000 ağaç diken doğa aşığı Rahim Demirbaş.. Oğlunun acısını kalbine  gömüp ,ağaç yetiştirmekle avunmak istemiş.. Yola böyle çıkmış. Diktiği  fidanlar  ormana dönmüş.

Ereğli’nin Beyören Köyü’nde çakır dikenden başka bir şeyin bitmediği bozkıra hayat veren adam…Hiç ağacın olmadığı yerde bir orman. ..

Rahim Abi’yi 1977-1978’de tanıdım. Selçuk Eğitim Enstitüsü’nün müdürü idi  o zaman .Matematik öğretmenliği yaptı. Dershane kurdu. Binlerce  talebe yetiştirdi .Şimdi de binlerce ağaç yetiştiriyor.

O, fırsat bulsa, daha büyük arazilere daha çok ağaç dikmeye hevesli .Omuzunda kürek ,ayağında çizme, her ağacın dibini ellemiş..  TEMA’nın, Orman Bakanlığı’nın da dikkatini  çekmiş, ama bu  kadar büyük işi tek başına yapmış.( İnternete girin Yahya Demirbaş Ormanları diye yazın Rahim beyi görün derim)

Hay gayret Rahim abi ! Ülkede senin gibi  doğa aşıkları daha çok çıksın da  her yer yemyeşil olsun.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 3 yorum yapıldı
Tatilde ne yapılır 1
Arkadaşlar grubunda lokomotif görevi yapıyorsun maşeAllah ağabey,yazınızı paylaşınca severek okuyorum sağlık ve afiyetler dilerim ağabey.
Yorum Ekleyen: İsmail Uygun     17.08.2024 10:24:42
Yahya Demirbaş
Rahim hocamın oğlunun adının Yahya olduğunu biliyorum ormanın adı Yahya Demirbaş ormanı olmalı saygılar sunarım
Yorum Ekleyen: Abdurrahman turhan     17.08.2024 08:58:00
Kalemine yüreğine sağlık
Çok güzel bir yazı olmuş Tebrik ediyorum
Yorum Ekleyen: Abdurrahman turhan     17.08.2024 08:44:40

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya