1991 yılında Sovyetler birliği dağılınca, ona karşı kurulmuş Nato kendine yeni bir düşman olarak Ortadoğu veya İslam Dünyası’nı seçmişti. 1999 yılına kadar Avrupa’da 26 devleti bünyesine katmıştı. 1999 Çekya, Macaristan ve Polonya’dan başlayarak giderek yayılmış ve 2020’de K. Makedonya’yı da bünyesine alıp yeni 14 devleti bünyesine katarak toplam 30 devletlik bir blok oluşturmuştur. Gürcistan ve Ukrayna ile Rus sınırına dayanması üzerine, Rusya buna seyirci kalmayarak karşı ataklar geliştirmiş, önce Gürcistan’dan 2008’de Güney Osetya ve Abazya’yı sonra da 2014’te Ukrayna’dan Kırım’ı koparmıştır. Bu yıl da kendisine bağlı bir konuma getirmek arzusuyla Ukrayna’nın tamamını işgal girişimine başlamıştır. Tabi bu gerilimlerin baş aktörlerinde J. Biden ve Putin bulunmaktadır.

ABD başkanı Biden aslında daha çok Çin ile sürtüşmektedir ve Çin’in yükselişini önleme gayretindedir. Bu ara ABD, Avrupa devletlerinin kendisine NATO’da olsalar da yeterince destek vermediklerini ve ABD’den bağımsız politikalar izlediklerinden rahatsızdı. Ayrıca doğal gazı Rusya’dan alıp ona fazlaca bağımlı olmalarını istemiyordu. Bu amaçları doğrultusunda önce Rusya’nın yumuşak karnı Ukrayna’yı NATO bünyesine ve AB’ye katma girişimleri sonucu Putin’i kızdırıp Ukrayna’ya saldırmasına zemin hazırladı. Arkasından istediği oldu ve Avrupa ülkeleri ile Rusya’nın arasını açıp, bu ülkelerin daha fazla NATO’ya yani ABD’ye sığınmalarına yol açtı. Bu gelişmelerle ABD istediğini almış oldu. ABD için Ukrayna’nın ne olduğu çok önemli değil. Şimdi ABD ve Avrupa artık Rusya’ya karşı birlikte hareket ederek, ambargo uygulayıp doğal gaz ve diğer bağımlılıklarından kurtulabilirler.

Gelelim Rusya’nın bundan sonraki haline. Aslında Rusya Federasyonu çok rahat değil.  Başkanlık sistemiyle idare edilen Rusya, kendi anayasaları ile yasama ve yürütme organlarına sahip 22 cumhuriyet, 9 eyalet, 46 bölge , 2 federal statüye sahip şehir 5 özerk bölgeden oluşan, 83 idari birimli bir federasyon

Rusya federasyonunu oluşturan Cumhuriyetlerin listesi

Bu cumhuriyetlerin her birinin ayrı resmi dili ve anayasası vardır. Nüfusunun %20 Rus değildir, 30 milyon farklı  ırktan insan yaşamakta ve 15 tanesi Türk kökenlidir. Nüfusu 1991 yılında 148 milyonken sınırları dışından Rus kökenlilerin Rusya’ya göç etmesine rağmen 146 milyona düşmüştür. Ruslarda doğum oranı çok düşüktür ve böyle giderse 80 yıl sonra yani bir nesil sonra nüfusu 106 milyona düşeceği tahmin edilmektedir. Gelirinin % 80’i doğal gaz, petrol, tarım ürünleri ve madenlerdendir. Silahtan başka önemli bir sanayisi yoktur. Katı bir Batı ambargosuyla önümüzdeki günlerde büyük bir ekonomik krize gireceği kesindir. Bu akılsızca yapılan müdahale sonucunda Rusya büyük zarar görecektir. Ukrayna’ya müdahalesinin 7. Gününde önemli bir başarı kaydetmemesi de ayrıca Rusya ve Putin’in karizmasını çizdirecektir. Tabi bu gelişmeler Türkiye’nin de önemini son derece arttırmış durumdadır. Doğal gaz temini için önemli bir ülke komuna geldik. Vermedikleri F-35, karşı çıktıkları S-400, Suriye, Libya ve Ak Deniz gerilimleri düşebilir. Dengeli bir dış politikayla bu sorunlardan kârlı çıkabiliriz. Bu ara Montrö Boğazlar antlaşmasında ülkemiz yararına bir madde varsa bilen yazsın.  Adamlara bedava yedieminlik/jandarmalık yapmaktan başka bir şey değil. Görelim mevlâm neyler neylerse güzel eyler.