Atalarımız, "Kuru dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlar" demişlerdir. Bir başka ata sözünde ise, "Zenginin gönlü olana kadar, fakirin canı çıkar" denilmiştir
Hükümetimizin dünkü kabine toplantısından sonra kamuoyuna açıklamalarını ümitle beklediğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmasında, bu konuda mağdur olduklarını ve sıkıntı içinde bulunduklarını bildiğini açıkladığı kamu kesimine (memur ve işçi emeklilerine) ferahlatıcı müjde olarak yılbaşını gösterip şöyle demiştir :
"Hem bütçe gelirlerini artırmaya hem de bütçe dışı kaynak sağlamaya yönelik çalışmalarımızın semerisini gördükçe kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü mutlaka alacağız. Bunu da çok gecikmeden yılbaşı civarı neticeye ulaştırmayı bekliyoruz. Milletimizin serinkanlı olarak bize güvenmelerini istiyorum" demiştir.
Tamam da Sayın Cumhurbaşkanım, bu millet size güvendiğini seçimlerde gösterdi. Bütün enrikalara ve oyunlara rağmen kimseninin sözüne kanmayarak sana olan inancını isbatladı.
Şimdi bunun karşılığını gösterme sırası sizde değil mi?
Yaşanan ekonomik sıkıntının bir CEREMESİ olacaksa (ki olması zaruri gibi görünüyor) bu tedbirler, tepeden tırnağa her kesime uygulanmalı değil mi? Halen görevde olan memurların yanında, hele de EYT furyası ile seçim arefesini fırsat bilerek şimdiye kadar beceremedikleri "Erken Yaşta Emekli" olma imkanı kazanan, böylece genç yaşında (40-50) ikinci bir işte çalışarak "ek gelir sağlama" şansı bulanlara BOL KESEDEN ZAM dağıtılırken; "yaşı yetmiş, işi bitmiş" kabilinden hayatının sonlarına yaklaşmış olan (ikinci bir gelir çaresi olmayan) 65 yaş üstü emeklilere de makul bir çözüm düşünülmesi gerekmez miydi?
Bu kesime sadece yüzde yirmibeşlik (%25) sembolik bir zam ile "minnetsiz yaklaşım" HİÇ DE HOŞ OLMAMIŞTIR.
Devletimizin yetkisini ve otoritesini, hayati aktivitesini devletine ve milletine hizmette tüketerek sesi kesilmiş, etkisiz ve yetkisiz kalmış EMEKLİSİNDE göstermesini anlamak mümkün değildir.
Aktif görevdeki memuruna seyyanen "sekiz bin lira" daha ek zam verilirken, emeklilerin "emeğine saygı anlamında" adil davranılması gerekmez miydi?
Şimdiye kadar yapılan bütün seçimlerde (müftü olarak aktif görevde iken de, şimdi emekli olduktan sonra da) Ak Partiye açıktan destek verip yönlendirdiğim; bana inanman ve güvenen dostlarım ve cemaatim, şimdi benden, bu partiye (tavsiyem üzerine) verdikleri oylarını geri istiyorlar.
Sözünü ettiğim açık desteğim konusunda sosyal medyada yazdıklarımın tanamını CİMER dahil Cumhurbaşkanlığı, Ak Parti ve MHP merkezlerine de günlük olarak gönderdim. Bakılırsa görülür.
Soruyorum, şimdi ben bu dostlarıma ne diyeceğim ve nasıl cevap vereceğim ?
ADİL OLMAYAN bu minnetsiz uygulamanın yıl sonu beklenilmeden, bir kez daha ACİLEN yeniden gözden geçirilmesini, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ümitle bekliyoruz.
Saygılarımla !
25.07.2023
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü