Korku, insanın aklını, duygularını, düşlerini ve düşüncelerini kemiren ve sonunda bitiren çok tehlikeli bir duygudur. Dinler, kimlikler ve kültürlerin oluşturulmasında korku çok önemli bir yer tutmaktadır. Yeryüzünde yaşayan bizler, çepeçevre kuşatıldığımız belirsizlik ve bilinmezlik karşısında derin bir varoluşsal korku içindeyiz. Bütün insanların bir gün hayatlarının sona ereceğinin bilincinde olmaları insanlığımızın temelinde bir ölüm korkusuna neden olmaktadır. Ölüm karşısında duyduğumuz korku, birçok inancın, ve kültürün ölüm ve ölüm sonrası merkezli korku teolojileri ve doğmaları geliştirmelerine neden olmuştur. Kimlik ve kültür adı altında korkuyu yöneten kurgular üretilmiştir. Bilinmezlik ve belirsizlik karşısında içinde bulunduğumuz derin varoluşsal korku karşısında, zor zamanlarımızda kendilerine sığınacağımız ve teselli bulacağımız insani veya insanüstü kurgulara ihtiyaç duymaktayız. Kendi zihnimizde oluşturduğumuz güçler kurgulayarak, belirsizlik ve bilinmezlik karşısındaki yaşadığımız korkuyu hafifleten, bizim kendimizi güvende hisssetmemizi sağlayan otoriteler, güçler ve yanılsamalar icat ediyoruz.
Korku, medeniyet, maneviyat ve ahlak üretmemektedir. Bütün ahlaksızlıkların, adaletsizliklerin ve vahşetlerin temelinde korku vardır. İnsana hükmetmek isteyen bütün güçler ve odaklar, korkuyu kullanırlar. Korku, kitleleri yönetmenin ve kontrol etmenin en etkili mekanizmasıdır. Korkuyu kullanmak ve istismar etmek, insanı köleleştirmenin en etkili yoludur. Köleliğe giden yol, korkudan ve korkutmadan geçmektedir.
Korku, ahlak, maneviyat, fazilet ve hikmet üretmez. Tanrı’yla korkutmak, insanı daha fazla ahlaklı, vicdanlı ve faziletli yapmamaktadır. İnsanı ahlaken, zihnen ve ruhen olgunlaştıran şey, insanın aşkla ve umutla kendinin şefkat, merhamet ve empati kapasitesini ve yeteneğini geliştirmesi ve derinleştirmesidir. Aşk ve umut yeteneğini kaybetmiş insan, şefkat ve merhamet özelliklerini köreltmekte, insani açılardan çok düşük düzeylere inmektedir.Aşk ve umutta, hayat ve hürriyet vardır. Korkuda ise ölüm ve esaret vardır.