Afet Hangi Halde Felaket Olur Alınacak Ders ve İbretler
MAKALE
Paylaş
27.02.2023 22:17
1 yorum
784 okunma
Mehmet Aktan

Değerli okuyucu:

Önceki yazımızda deprem gibi afetlerin kadere iman kapsamındaki yorumu üzerinde durmuş, şeytanın insanı hangi vesveselerle aldattığını arz etmeye çalışmıştık. Önemine binaen bu yazımızda da aynı konu üzerinde değişik yönlerden eğilip, afetlerden ne gibi dersler ve ibretler almamız gerektiği üzerinde durmak istiyorum.

Yüce Rabbimiz; hayat ve kainattaki hadiseleri sebep-sonuç ilişkisi dairesinde  yaratmaktadır. Bir başka deyişle, bir sonucun ortaya çıkmasını, o sonucun ortaya çıkmasına neden olacak sebebin tahakkukuna bağlamış bulunmaktadır.

Iztırarî ve ihtiyari kader kapsamındaki hadiseler; fizikî, kimyevî, biyolojik, coğrafî, jeolojik, jeofizik, astronomik, siyasi, sosyal, askerî, ekonomik, tıbbi vs. pozitif bilim dallarının gelişmişlik ölçüsü dairesinde tespit edebildiği belirli sebeplerin tahakkuk etmesine bağlı bulunmaktadır.

Yer kabuğunu oluşturan plakaların, Allah' ın mutlak ilim, mutlak iradesi ve mutlak kudreti doğrultusunda belli ölçülerde hareket etmesi, depremlere,

Yağışların zaman ve miktar ölçüsü itibariyle fazla olması, sellere, su baskınlarına,

Yağışların zaman ve miktar ölçüsü itibariyle gerekenden az olması halinde kuraklığa,

Çok sıcak havalarda, yıldırım düşmesi, insanların süfli menfaatler için ya da gayri insani sebeplerle kundakçılık yapması sebebiyle yangınlara,

Sıhhî kurallara riayet edilmemesi bulaşıcı hastalıklara,

Siyasi ve sosyal hırslar iç karışıklıklar, isyanlar ve savaşlara,

Neden olmaktadır.

Hayat ve kâinattaki hadiseler yukarıda arz edilmeye çalışıldığı gibi, ya insan iradesi dışında Yüce Allah' ın mutlak ilmi, mutlak iradesi ve mutlak kudreti ile yarattığı hadiselerdir, ya da insanoğlunun cüz-i iradesiyle sebebine tevessül ederek zuhur etmesine neden olduğu hadiselerdir.

Zamanı da, mekanı da kendisi yaratmış olan Yüce Rabbimiz; zamandan ve mekandan münezzeh olarak, kâinatı yarattığı andan, kıyamete ve ebede kadar vuku bulacak tüm Iztırarî ve ihtiyari kader kapsamındaki hadiseleri önceden bildi ve levh-i mahfuza yazdı. Kader olarak isimlendirilen bu yazıdaki her hadise zamanı geldiğinde vuku bulacak, böylelikle kaza olacaktır.

Öz bir ifadeyle: Ezelden ebede kadar vaki olan ve olacak olan her hadise kader kapsamındadır.

Bu noktada insanoğlunun anlamakta ve kavramakta güçlük çektiği husus; insanın cüz-i iradesinin mahsulü olan hadiselerin de önceden Rabbimiz tarafından bilinmesi konusudur.

Rabbimiz; mutlak ilim, mutlak irade ve mutlak kudret sahibidir. Zamanı da, mekanı da yaratan O' dur. Bu nedenle yarattığı bir şeye bağlı olması söz konusu olmaz. Kehf Ashabı için, 300+9 yıllık bir zaman süresini 1 günden daha az bir zamana sığdırmış olması da bu konuda bir delildir. Zaman ve mekanla kayıtlı olanlar, Rabbimiz değil, Rabbimiz' in yarattıklarıdır.

Ayrıca; mahiyet itibariyle bir alt aleme mensup varlıklar, kendi alemine göre bir üst alemi anlayıp kavrayamazlar. Bu nedenle ansızlar alemi, canlılar alemini; bitkiler alemi, hayvanlar alemini; hayvanlar alemi, beşerî alemi anlayıp kavrayamazlar. Aynı şekilde beşerî alem de İlahi alemi anlayıp kavrayamaz. Can, ruh, zaman, ezel, ebediyet, makro (Kâinattaki) sistem, mikro (Atom ve atom altı parçacıklardaki akıl almaz sistem) havsalamızın alabileceği kavramlar ve varoluşlar değildir.    

İnsanoğluna göre bir alt aleme mensup bulunan hayvanlar aleminin; sahip oldukları beş duyu ve hissiyatla insanlığın tesis ettiği medeniyeti kavrayabilmesi düşünülemezse, insanlar da İlahi aleme göre bir alt aleme mensup olmaları nedeniyle İlahi Alem' i anlama ve kavrama imkânına sahip değillerdir.

Kâinat, Yüce Yaratanımız tarafından böyle bir hiyerarşik nizamla yaratılmıştır.

Değerli okuyucu;

Yukarıda açıklamaya çalıştığım hakikatler ışığında bazı kavramları nasıl vasıflandırıp, nasıl anlamlandırmamız gerektiği üzerinde durmak istiyorum.

-Felaket nedir?

Felaket olarak tanımladığımız şeyler; Rabbimiz' in doğrudan doğruya Iztırarî kader kapsamında yarattığı sebeplerin sonuçları değildir. Asıl felaket olarak değerlendirilmesi gereken hadiseler; Iztırarî kader kapsamında Rabbimiz' ce yaratılan hadiselere insanoğlu tarafından yapılması gerekenlerin yapılmaması yahut yapılmaması gereken şeyleri yapılması halinde ortaya çıkan olumsuz hadiselerdir.

Bunu somutlaştırırsak; bizatihi deprem, felaket olarak nitelendirilemez. Şimdi bu gerçek; "...deprem öldürmez, yıkılan çürük binalar öldürür ve zarar verir! " şeklinde ifade ediliyor ki, bu nitelendirme doğrudur.

Tasavvur ediniz ki; üzerinde hiç yerleşim olmayan bir yeryüzü parçası üzerinde çok şiddetli bir deprem olsa, üzerinde de yerleşim olmadığı için insanlar zarar görmese, bu deprem felaket olarak nitelendirilebilir mi? Elbette ki hayır.    

Ya da teorik olarak şöyle varsayalım ki; bir deprem bölgesinde bir yerleşim tesis edilmiş, ancak depremden zarar görmemek için gereken her türlü tedbir alınmış. Böyle bir yer yüzü parçasında şiddetli bir deprem de olsa insanlar kayda değer can ve mal kaybına uğramayacaklardır. Böyle bir yerde deprem olduğunda can ve mal kaybı da olmasa, bu deprem felaket olarak isimlendirilebilir mi? Elbette ki hayır.

Sel ve su baskınına maruz kalabileceği, arazi şeklinden belli olan bir yerde, muhtemel büyük sellerden ve su baskınlarından zarar görülmeyecek şekilde imar ve iskan tesis edilmiş olsa, şiddetli bir yağış da olsa, canlar ve mallar zarar görmezse, o yerde bir felaketten bahsedilir mi? Hayır.

Ormanlarımız, yerden ve havadan 24 saat kontrol altında tutulup, hain ve gafillerin kundaklama faaliyetleri zamanında bertaraf edilse, yangın felaketlerinden söz edilebilir mi?

ÖZETLE: FELAKET TABİRİ, İNSANOĞLUNUN DAHLİNİN OLMADIĞI HADİSELER HAKKINDA KULLANILAMAZ.

VUKUUNDA İNSANOĞLUNUN DAHLİNİN OLMADIĞI HADİSELER İLMİ, İRADESİ VE KUDRETİ MUTLAK RABBİMİZİN EZELDE TAKDİR ETTİĞİ VE HER BİRİ SEBEP-SONUÇ İLİŞKİSİNE BAĞLI YARATANIN KOYDUĞU KANUNLAR DAİRESİNDE VUKUBULAN FİZİKÎ, KİMYEVÎ, BİYOLOJİK, COĞRAFÎ, JEOLOJİK, JEOFİZİK, ASTRONOMİK VS. POZİTİF BİLİM DALLARININ DA GELİŞMİŞLİK ÖLÇÜSÜ DAİRESİNDE TESPİT EDEBİLDİĞİ BELİRLİ SEBEPLERİN TAHAKKUK ETMESİNE BAĞLI HADİSELER KADER-İ IZTIRARİ KAPSAMINDAKİ HADİSELERDİR.

FELAKET; İNSANOĞLUNUN KADER-İ IZTIRARİ KAPSAMINDA VUKUBULMASI MUHTEMEL HADİSELER DİKKATE ALINMADAN, GEREKLİ TEDBİRLERİ ALINMADIĞI İÇİN, BU TÜR HADİSELER VUKUBULDUĞUNDA CAN VE MAL KAYIPLARININ ORTAYA ÇIKMASI HALİNDEKİ DURUMLAR FELAKET OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR. BU KAYIPLARIN DOLAYISIYLA FELAKETİN SORUMLUSU DA TEDBİRSİZ DAVRANAN İNSANOĞLUDUR.

YOKSA RAHMAN VE RAHİM OLAN RABBİMİZ, MERHAMETLİLERİN EN MERHAMETLİSİ OLAN RABBİMİZ YARATTIKLARNA ZULMETMEZ. YARATILANLAR DAVRANIŞLARIYLA BİZZAT KENDİ NEFİSLERİNE ZULMEDERLER. ARTIK BU HAKİKATİN FARKINDA VE BİLİNCİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR.

AKSİ HALDE, RAHMAN VE RAHİM ALLAH' IMIZIN DEPREM, SEL, YANGIN GİBİ RABBİMİZ' İN KOYDUĞU SEBEP-SONUÇ KANUNLARINI FELAKETLER OLARAK NİTELENDİRİR VE SEBEP OLDUĞUMUZ FELAKETLERİN SORUMLULUĞUNU HAŞAA RABBİMİZE YÜKLEMEYE GAYRET EDERİZ.

BAŞIMIZA GELENLER, KENDİ ELLERİMİZLE YAPTIKLARIMIZIN SONUCUDUR.

RABBİMİZ' İN; PEYGAMBERLERİN UYARILARINA RAĞMEN TÜMÜYLE SAPMIŞ TOPLULUKLARI DOĞRUDAN DOĞRUYA CEZALANDIRMAK İÇİN YARATTIĞI AFETLER MÜSTESNADIR. LUT, NUH, AD, SEMUT KAVİMLERİ, FİRAVUN VE NEMRUT GİBİ ZALİM HÜKÜMDARLARIN, HELAK EDİLMESİ, BEN-İ İSRAİL KAVMİNE GÖNDERİLEN AFETLER GİBİ   

DEĞERLİ OKUYUCU; ARTIK AKLIMIZI DAHA ÇOK KULLANMALI, DAHA ÇOK DÜŞÜNMELİYİZ! ÇÜNKÜ RABBİMİZ YÜCE KİTABINDA "...HALA AKLETMEYECEK MİSİNİZ? AKLINIZI KULLANMAYACAK MISINIZ? NE KADAR AZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ? " GİBİ UYARILARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETMEMİZ KENDİ YARARIMIZADIR.

HALİMİZ İÇİN, GELECEĞİMİZ İÇİN, ALLAH RIZASI İÇİN!

ALLAH' A EMANET OLUNUZ. 25.02.2023

Av. Mehmet AKTAN

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 1 yorum yapıldı
Deprem
RABBİM Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır. Yorumsuz için tsk
Yorum Ekleyen: Hasan aydın     9.03.2023 18:30:15

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya