Değerli okuyucu:
Birkaç gün sonra siyasi partiler seçim ittifaklarıyla ilgili son kararlarını verecekler ve ittifaklar son şeklini almış olacak. Son şeklini almış olan ittifaklar YSK na bildirilecek, böylece siyasi partilerin hangi ittifak kapsamında seçime girecekleri resmen belirlenmiş ve kesinleşmiş olacak.
Partilerin bu konuda karar vermeleri için önlerinde sadece birkaç gün var.
Önümüzdeki seçimler Vatanımız, Milletimiz ve hatta insanlığın geleceği için gerçekten bir dönüm noktası!
Neden mi? Arz etmeye çalışacağım.
Önce Vatan nedir, Millet nedir, Ümmet nedir, Devlet nedir, siyaset nedir, kısa kısa bu sorulara mensubu bulunduğumuz İslâm Dini nokta-i nazarından cevap vermeye çalışacağım.
Millet nedir?
Çoğunluğu aynı kavme mensup, aynı imana mensup, aynı müşterek inanç ve fikirleri benimsemiş ve bu inanç ve fikirler uğruna canını vermiş, kanını dökmüş, asırlar boyu sahip olduğu süflî menfaatlerinden vazgeçmiş insanlardan müteşekkil vatanı olan bir topluluktur.
Ümmet nedir?
Milletlerin, toplulukların ve sair insanların aynı Din, aynı Peygamber etrafında birleşmiş halidir.
Vatan nedir?
Yukarıda vasıflarını saydığımız Ümmet olma özelliklerini taşıyan Milletler topluluğunun yurt edindiği topraklardır.
Devlet nedir?
Ümmeti ve diğer tebaayı, Devlet' in dayandığı temel ilkeler doğrultusunda (Ki bunlar Edille-i Şer' iyedir) adaletle yöneten, ilim, bilim, teknoloji ve ekonomi kuralları doğrultusunda hayatını kolaylaştırmaya çalışan, düşmanlardan koruyan bir teşekküldür.
Siyaset nedir?
Devlet olma ve devlet olduktan sonra da devletin varlık ve bekasını idame ettirme istikametinde inanç ve meşruiyet çizgisi dahilinde, siyaset ilmine, hakkaniyete, hukuka ve maksada uygun, mevcut şartlarla uyumlu, takiyeden uzak, samimi, ahlak ve fazileti esas alan bir faaliyettir. Siyaset; Resulullah' ın (S.A.S.) kendisine peygamberlik geldikten itibaren Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Mecusi ve Putperest tebaa arasında imzalanan Medine Sözleşmesi' yle kurulan İslâm Ahkâmına dayalı Devlet' e ve bu devlet' in kurulmasını takiben vefatına kadar İslam'ı tebliğ kapsamında izlediği yoldur. Ki bu yol siyasi tarihte emsal alınabilecek en mükemmel siyasi örnektir.
Efendimiz (S.A.S.): Temel ilke ve kurallar çerçevesinde İnsanın serbest irade ve rızasını esas alan, adaleti devlet' in temel ilkesi olarak gören, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, din ve vicdan hürriyetini benimseyen, baskıyı, dayatmayı, zulmü, işkenceyi, ırkçılığı, insanlar arasındaki her türlü ayırımcılığı reddeden, insanı adam, topluluğu toplum kılacak tüm beşerî meziyetleri benimsemiş bir yönetim şeklini esas alan bir ideal yönetim sistemini tesis ve idame ettirmiştir.
Dört Halife Devri' nden sonra Yahudi Abdullah İbn-i Sebe' nin (Kendisinin Müslüman olduğunu söylemiş ise de, gerçekte münafık idi) kurduğu Sebeiyye Fırkası, Müslümanlar arasına fitne ve nifak sokarak itikat ve amelde bir çok bölünmelere sebep olmuş, aynı yolda devam eden zamanların Abdullah İbn-i Sebe' leri Müslümanları bölüp parçalamaya devam etmişlerdir.
Osmanlı' nın yıkılması da; içerde ve dışarda Osmanlı' nın dış düşmanlarının tezgahladıkları Osmanlı' yı yıkma planlarının, içerdeki hainlerin desteği, gafillerin de ahmakça yardımlarıyla Abdulhamit Han' ın tahttan indirilmesiyle gerçekleşmiştir.
Osmanlı' nın yıkılmasından sonra; Batı' nın maddi medeniyet seviyesindeki gelişmişliği bizdeki mürekkep yalamışların gözlerini kamaştırmış olduğundan, Batı' nın maddi refah seviyesinin yüksekliğini onların laiklik anlayışlarının bir sonucu olarak kabul edilerek, Ülkemizde de laikliğin uygulanması gerektiği kanaatine saplanmışlar ve bir asırdır aynı saplantı doğrultusunda siyaset yapmaya ve devlet yönetmeye kalkmışlardır.
Ülkemizde günümüzdeki siyasi anlayışlar iki ana grupta toplanabilir.
Birincisi; mensubu bulunduğumuz İslâm İnancının Asr-ı Saadette imzalanmış bulunan Medine Sözleşmesi' nin hükümlerine uygun devlet idaresi seçeneği,
İkincisi de; bulunduğumuz İslâm İnancının Asr-ı Saadette imzalanmış bulunan Medine Sözleşmesi' ni çağdışı gören ve modern olduğunu iddia ettikleri ortak özellikleri İslâm dışılık olan felsefelerin teklif ettikleri değişik devlet yönetimi şekilleri.
ÜLKEMİZDE YAPILACAK AREFESİNDE DE BU İKİ SİYASİ POZİSYON MEVCUT GÖZÜKMEKTEDİR.
1- SİYASİ ANLAYIŞLARINDA İSLAMI REFERANS GÖSTEREN CUMHUR İTTİFAKI
2- ORTAK ÖZELLİKLERİ İSLÂM DIŞILIK OLAN FELSEFELERİN TEKLİF ETTİKLERİ DEĞİŞİK DEVLET YÖNETİMİ ŞEKİLLERİ
İSLÂMI REFERANS GÖSTEREN CUMHUR İTTİFAKINDAKİ PARTİLERİN YA DA MENSUPLARININ BİRTAKIM HATALARINI, YANLIŞLARINI, YOLSUZLUKLARINI İŞARET EDEREK BU İTTİFAKA KATILMIYACAKLARINI İLERİ SÜRENLER, ÜLKEMİZİ PARÇALAMAK, YIKMAK İSTEYENLERİN EMELLERİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETMİŞ OLACAKLARINI ASLA UNUTMAMALIDIR!
ZİRA; İNSANLARIN YA DA PARTİLERİN EKSİKLERİ, HATALARI, YANLIŞLARI GİDERİLEBİLİR, OLMAZSA İNSANLAR DEĞİŞTİRİLEBİLİR. VATANIMIZ ELİMİZDEN GİTMEZSE BU HER ZAMAN MÜMKÜNDÜR.
ANCAK VATANSIZ BİR MİLLET ARTIK MİLLET OLMAKTAN ÇIKMIŞ OLUR. ÇÜNKÜ MİLLET' İN TARİFİNDE VATANININ MEVCUT OLMASI ŞARTI VARDIR.
BİR TARAFTA İSLAMI REFERANS ALAN BİR İTTİFAK GRUBUNDAN YANA OLMAK VARKEN; BİRTAKIM HATALAR İLERİ SÜRÜLEREK,
ORTAK ÖZELLİKLERİ İSLÂM DIŞILIK OLAN, MARKSİST-LENİNİST, TERÖRİST VE DIŞA BAĞLI SİYASİ ANLAYIŞLAR DESTEKLENEMEZ!
BU DURUMDA TARAFSIZ DA KALINAMAZ!
ZİRA, BÎ TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
DEĞERLİ OKUYUCU;
ÜLKEMİZDE KURULMUŞ BULUNAN HERNAGİ BİR PARTİYE MENSUP OLABİLİRSİNİZ, YA DA HİÇBİR PARTİYE MENSUP DEĞİLSİNİZDİR.
KONU PARTİCİLİK DEĞİLDİR.
KONU; DİN' E, VATANA, MİLLETE, BAYRAĞA, İSTİKLÂLE SAHİP ÇIKMAKTIR!
HER VATANSEVER BU KONUDA VAZİFELİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIDIR!
TEK BİR OY YÜZÜNDEN SEÇİMİ ORTAK ÖZELLİKLERİ İSLÂM' A KARŞI OLMAK OLAN PARTİLERİN KURDUĞU İTTİFAKIN KAZANMIŞ OLDUĞU BİR SEÇİM SONUNU DÜŞÜNÜNÜZ!
VEBAL VE SORUMLULUĞUNUZUN FARKINA DAHA İYİ VARIRSINIZ!
Allah' a emanet olunuz. Allah hepimizin feraset ve basiretini artırsın İNŞAALLAH
Av. Mehmet AKTAN