Son dönemlerde dikkat ederseniz bilhassa gençlik ve gençlerle ilgili konuşmalarda “gençler şunlardan şikayet ediyorlar”, “şöyle olmazsa gençlik ateist ve deist olacak”, “gençler gidişattan şikayetçi” türünden ifadeler geçiyor. Bu ifadeleri yakın zamanda daha yoğun dinleyince, hakim söylemin gençliğin şu anda içinde yaşadığı sosyolojiyi mutlaklaştırmak üzerine kurulduğunu gördüm.
Gençlik şu anda önünde iyi bir dünya ve yaşam olmadığını düşünmektedir. Elbette bu düşüncelerinde önemli oranda haklıdır. Fakat hemen belirtelim ki, biz de genç iken iyi bir dünya ve hayat bulmamıştık. Dolayısıyla şikayet etmek yerine iyi bir dünya kurmak için uğraşacaksınız.
İlerleme fikri insanlara ve bilhassa gençlerin zihni arkaplanına öyle işlenmiş ki, şu anda her şeyi kolay elde edeceği bir dünya arıyor. Zahmet etmeden elde etmeyi, her şeyi ayağına getirtmeyi, kolayca kazanmayı düşünüyor. Yapay zekaya o kadar büyük anlamlar yüklenmiş ki, artık Tanrı’nın fonksiyonlarını yapay zeka devralmış görünmektedir.
Öncelikle bu ilerleme fikrini daha doğrusu ideolojisi ya da mitini kafadan bir silmek lazımdır. Pandemi süreci göstermiştir ki, insanlık birden hal değiştirebilir. Dünya bundan sonra krizlerle daha fazla uğraşacak. Dünyanın gidişatı bundan sonra büyük oranda dünya nüfusunun marabalaşması yönünde ilerlemektedir. Bir ilerleme (!) varsa bu olsa gerektir. Postmodern küresel sistem dünyanın geleceğinde büyük bir köleleşme ve marabalaşmanın yolunu döşemektedir. Esasen bunun ciddi olarak başlangıcını yaşamaya başladık bile.