Din hayatın mimarıdır. Hayatı şekillendirmektedir. İman etmişsen, dinin hayatını imar etmesine sürekli izin vermelisin.
İman etmek, İslam’ın dava olarak kabulünü ve gereğinin yapılması için verilen sözler olduğunu hatırdan çıkartmamak gerek.
İman, kişiye ve topluma, Allah’a yaklaşmayı, yakınlaşmayı ve teslim olmayı önerir. Buna engel olan her şeyle mücadeleye çağırır. Çağrıya kulak verelim.
Allah’ı özel hayatında kabul etmekle birlikte, O’ nun çarşıya pazara sokağa ve dünyaya müdahalesini kabul etmiyorsan, Allah’la olan ilişkilerinde problemler var demektir. Böyle düşünüyorsan Allah'la olan ilişkilerini gözden geçir. Kitabın dostları arasına yeniden girmeye çalış. İslam, Allah'ın Hz. Adem’den beri hayatın her anını biçimlendirecek projesinin adıdır. Projenin mimari Allah’tır. Projeye uyacak ve uygulayacak olan da insandır.
Kitabın talimatlarını dikkate almak gereklidir. İslam’la aydınlanmış öncülerin nasihat ve uyarıları, özgürlük alanlarına müdahale değildir. Yaşanarak elde edilmiş, feleğin imbiğinden geçmiş deneyimlerdir. Uyarıları dikkate alan kazanır.
İnsanın, istikameti doğru tutturması için Kur’an’ın rehberliğine ne kadar talip olduğunu, bu rehberliğe ne kadar ihtiyacının olduğunu gözden geçirmesi, sonra da rehber olarak gördüğü Kur'an'ı iyice tanıması gerekir. Bu tanıma Kur'an'ın emir ve direktiflerini uygulama alanına sokmak için kafamızın içerisindeki Kur’an’ı, yaşadığımız Kur’an’a dönüştürmeyi sağlar.
Kur'an'ın teklif ettiği dönüşüm, insanın dini ve sosyal gelişimini, bireyin ve toplumun dindarlaşmasını, İslami kimliğin inşasını, zihni ve fikri kırılmaların azalmasını hedefler.
Arınmış tertemiz bir hayat sürdürmek isteyenler, hesaplarının kolay vermek isteyenler, toplumda iyi bir örneklik yapmak isteyenler, iyilerle anılmak isteyenler, zihninizi, hayat tarzınızı temiz tutun, kirlendirmeyin. Kitabın tarifinde sizler için güzel bir örneklik vardır. Kitabı dost edinirseniz bu güzellikleri görür ve yaşam şeklinizi düzenlersiniz.
Kitabın dostları ahlakı, adaleti, yardımseverliği, başkalarının haklarını gasp etmemeyi, emaneti, çevreyi korumayı, sevgiyi sürekli edinirler. Bunlar hayat boyu lazım olacak değerlerdir. Günümüzdeki şikayetlerin çoğu bu değerlerin örselenmesindendir.
Kitap, kendisine anlamak için yaklaşan dostlarını, bir iyiliğe, birinin aydınlanmasına, bir yetimin korunmasına, bir hakkın gözetilmesine, bir düşkünün imdadının duyulmasına, bir hastanın şifaya kavuşmasına sebep olmaya davet eder.
Kitabın dostluğu öncelikle ve yalnızca Allah’ a istenilen şekliyle kulluk etmeye, yalnız Allah’tan yardım dilemeye davet eder.
Bu davete icabet etmek Allah’ın lütfudur. Allah’ın lütfuna ulaşmak ise çaba ister.
Hele hele içerisinde yaşadığımız sıkıntılı günlerde çabamız ve duamız daha çok olsun. Çabalarımız mübarek olsun. Devamlı olsun.
Bu çabanın etkisinin daha güçlü ve tesirli olması için mümin emin ve güven olmak zorundadır. Emin ve güven güvenilir olmak önce kişinin kendisini denetim altına almasını sağlar. Kendi günah torbasının ağzını bir daha açılmamak üzere sıkı sıkıya kapatır. Eminlik ve güvenilir olmak müminin zırhıdır. Muhataplarının değişimini de hızlandıran temel özelliklerdir.
Allah vahiyle insan arasına fıtrata uygun bir bağ koymuştur. Bu bağ insanı Rabb’ine problemsiz ulaştıran dünya ve ahiret hayatında mutlu edecek bir bağdır. Bu bağın sağlam olması Kur’an’ın insan tarafından gerekli ilgiyle dostluk kurmasına bağlıdır.
Vahyin yeryüzünde insanlara ve çağlara ulaşmasını örnekliği ile hayat tarzına dönüştüren Hz. Peygamberin örnekliğini iyi takip edelim. İlahi mesajın hayatta uygulanabilirliğini ve ütopya olmadığını Rasulullah’ın hayat tarzında net olarak görebiliriz. Bu güzel örneklik ki; 1400 sene sonra bile onun tavsiye ve önerileri mü’minin hayat tarzına örneklik etmektedir.
Vahiyle olan bağımızı güçlü tutalım.
Rasulullah’ın takip ettiği yolda yalpalamadan yürümeye çalışalım.
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com