ABD ile batı, Türkiye'yi ve İslam coğrafyasını terör ve katliamlarla köleleştirmek istiyor.
Bu ikili her zaman piyonları ile kaosun, katliamların baş aktörü olmuştur.
İyi bir yakın tarih okuması yaptığımızda bunların planlarını net olarak görürüz.
İslam coğrafyasını ve özellikle de son yıllarda kontrol etmede zorlandıkları Türkiye’yi kaosun, terörün, şiddetin, ekonomik sarmalın içerisinde boğmak istiyorlar. Bu asla komplocu bir yaklaşım değildir. Görünen köy kılavuz istemez.
Türkiye alışık olmayan şeyler yapıyor. ABD ve batı eleştiriliyor. İsrail'e terörist deniliyor.
Afrika'ya açılıyor. Mazlumların sesi oluyor. Zulümden kaçanların sığınağı oluyor.
İslam coğrafyasına kendimize gelelim diye sesleniyor. Eziklik kaderimiz değildir diyor.
İslam coğrafyasındaki darbelere karşı çıkıyor. Hamas terör örgütü değildir diyor.
Balkanlardaki etnik ayırımcılığa karşı birlik çağrısı yapıyor.
Emperyalist sömürgecilere siz kim oluyorsunuz diyor. Dünyaya nizamat vermeye çalışan kredilendirme kuruluşlarının kirli raporlarına itibar etmiyor.
Dünya beşten büyük diyor.
Ülkesindeki teröre ağır darbeler vuruyor. Suriye'de kurulmak istenen piyon devletçiklere engel oluyor.
Kendi silahlarını yapıyor. Savunma sanayiinde Rusya ile iş birliği yapıyor.
Kalkınma rakamları ile batıyı ürkütüyor.
Ülke içerisinde birlikteliği sağlamaya çalışıyor.
Boyun eğmeyen, sendelemeyen, bir ülkeyi terörle boğmaya çalışıyorlar.
Libya'ya askeri destek veriyor. ABD ve Batının planlarını bozuyor.
Azerbaycan'ın yanında fiili olarak yer alıyor. Ermenistan'ın otuz yıldır işgal ettiği Azerbaycan topraklarının kurtarılmasına hem askeri, hem psikolojik destek veriyor.
Türk devletleri teşkilatını canlandırıyor.
Yapıyor, yapıyor da yapıyor.
Türkiye’ye maalesef müttefik dedikleri saldırıyor.
Son aylarda Türkiye'de meydana gelen terör olayları tesadüfen bireysel teröristlerin yaptığı olaylar değildir. TUSAŞ saldırısı da bireysel bir saldırı değildir.
Türkiye BRİCS toplantısı için Tataristan’ın KAZAN şehrinde toplantıya katılıyor. Terör planlayıcılar Ankara’nın KAZAN ilçesinde Tusaş’a saldırı yaptırıyorlar. Bunu tesadüf ile açıklamak mümkün mü? Sen KAZAN’a mı gidiyorsun, biz de senin KAZAN’ında terör ile sana cevap veriyoruz. Diyorlar.
Teröristlerin arkalarında Türkiye ile müttefik olduğunu söyleyen devletler ve onların kendi coğrafyamızdaki işgal planlarında görev üstlenen alçakların olduğu gün gibi açığa çıkmıştır. Bunlar yıllarca İncirlik üssünden kalkan uçaklarla pkk ya silah ve mühimmat götürdüler. Şimdide aynı şeyi tekrarlıyorlar.
Küresel saldırganlar, on yıllarca önceleri Komünist ve faşist kılığında saldırırken, günümüzde deaş lı, pkk lı kılığında saldırıyorlar. Tetiği çekene değil çektirene odaklanalım.
Saldırı ile ilgili bazı tespitlerim;
-Türkiye'yi terör sopası ile boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Birlikte yaşama azmimizi güçlü tutarak oyuna gelmeyeceğimizi gösterelim.
-Saldırı, coğrafyamızı dizayn etmek isteyen uluslararası güçlerin Türkiye’yi izlediği bağımsız politikalar üzerinden cezalandırmak istemesinden kaynaklanmaktadır.
-Farklılıklarımız her zaman dış güçler tarafından ayrışmaya zemin hazırlamak için kışkırtma aracı olarak kullanılmıştır.
-Biz bu ülkede yıllardır her inanç ve yaşam şekline karşı müdahale etmeden yaşamış bir toplumuz. Ayrışmayacağımızı gösterelim.
-Sarı öküzü yedirmeyelim. Beraberliğimiz, direncimiz, karşı duruşumuz küresel saldırganları ve işbirlikçilerini korkutmaktadır. Umut olalım.
-Bizim kendilerine boyun eğmemizi istiyorlar. Asla onlara boyun eğmedikçe bizi kendilerinden saymazlar. Onlardan olmak gibi bir duygumuz olmamalıdır.
-İslam coğrafyasının lider gücü ve mazlumların sığınağı Türkiye'yi çökertmek istiyorlar.
-Küresel saldırganlara karşı dirençli olalım.
-Birlikte yaşamak zorundayız. Herkes her şeye tahammül etmek zorunda.
-Coğrafyamızı perişan eden, işbirlikçilerine silah verenleri unutmayalım.
-Düşmanlıktan gözleri kör olan laikçiler! görün artık yabancı tezgahçıları, ötekiler dediğiniz yerli ve milli düşünen milyonları suçlamayın.
-Batıdan bağımsız politikalar geliştiren ülkelerin başına gelenler maalesef Türkiye'nin de başına geliyor. Küresel terörist devletleri unutma.
-Gladyo, Türkiye'de panik üretmek ve yönetilemeyen ülke imajı yaratmak peşinde. Buna alet olmayalım. Herkes yaptığı işe devam etmelidir.
-Türkiye'yi boğma ve yok etme savaşının sahiplerine ve işbirlikçilerine karşı birlik ve beraberlikle ve birbirimize tahammülle dur diyelim.
-Uluslararası çeteler fazla sevinmeyin. Birlikte yaşama arzumuzu yok edemeyeceksiniz.
-İçimizdeki birlikte yaşama ruhunu yitirmeden uluslararası çetelere karşı tavır belirlemek zorundayız. Yıpratıcı iç Mücadeleye son.
-Birbirimizle kenetlenir, mücadele bilincini elde edersek ülkemizde ve coğrafyamızda özlenen güneşin doğuşu yakındır.
Ülkemizi çökertmek istiyorlar.
İnancımızı ve değerlerimizi değersizleştirmek istiyorlar.
Birlik ve beraberliğimizi alçaklar vasıtası ile dinamitlemek istiyorlar. Çökertme politikalarını anlamak yerli ve milli düşünen herkesin iyi görmesi gerekir.
O halde, sağcı solcu müzmin muhalif İslamcı olarak hepimiz, emperyalist Batı, ABD ve bize benzeyen ama bizden olmayan İslam coğrafyasındaki satılık uşaklara dur diyeceğiz.
Bunu Kurtuluş savaşında başardık.
Yine başarırız, başaracağız,
Osmanlılar geliyor çığlıkları bundan!
Yeter ki içeride kucaklaşalım!
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com