İki gün önce
Küçük kızımdan kargo geldi
Anneler Gününe.
Birden hayatın canlandı gözümde
Canım anam
Birinci sınıftaydım.
Korkuyla uyanıp
"Anne anne" diye ağlamıştım.
Ses vermiştin
Derin uykundan.
Sen sedirde yatardın.
Biz üç kardeş yer yatağında
Koynuna alıp sarılmıştın.
Ne korku kalmıştı,
Ne de gündüz gördüğüm
Mezar taşları....
Nisanda patetes, soğan ekerdin
Çapa yapar, bostan sulardın
Çoğu yıl karnın burnunda,
Bir kardeşim de kundakta.
"Seni patetesler ekilirken doğurdum "
Derdin her sorduğumda.
Oysa Nüfus kağıdımda Bir Ocak yazardı.
Diploma için köy muhtarı o yılın mezunlarını hep aynı güne yazdırmış ya..
Temmuzda mercimek yolardın
Diz üstü sürünerek sıcak toprakta.
Ot toplar, yoğurtlu madımak pişirir,
Tezek korunda haçapur yapardın...
Çıtlık süpürgeyle,
Harman yeri süpürürdün.
Sen ne çalışkandın
Benim anam....
Azık götürürdün kuşlukta ırgatlara.
Ağustosun sıcağında
Ayranı yığının gölgesinde içen
Babamın terini silerdin
Beyaz yaşmağının ucuyla.
Sen ne sevdalıydın
Canım anam...
Öğleyin
Yüz koyun sağardın.
Burcu burcu terin akardı
Al yanaklarına.
Mavi gözlerinle
Sen ne güzeldin
Canım anam.
Şafakla kalkar,
Kollarını sıvar,
Tandırı yakar,
Ekmek pişirirdin.
Yayık yayar
Soğuk suda yıkadığın
Tereyağını tandır ekmeğimizin
Arasına koyardın.
Her yayıkta mahalle çocuklarına da
Dürüm yapardın.
Sen ne cömerttin
Canım anam.
Güzün bağ bozmaya giderdik.
Kadın, kız, gelin, genç, delikanlı
Çoluk çocuk..
At arabalarının zil sesi,
Kağnı gıcırtısına karışırdı.
Babamın diktiği kütükleri
Sen toplardın hatırası var diye...
Sen ne vefalıydın
Canım anam...
Kışlar uzun olurdu eskiden
Kar diz boyu.
Kurtlar inerdi köye.
Evler seyrek, sokaklar karanlık.
Kurt ulumalarına
Karşılık verirdi köpekler.
Fırtınanın uğultusu
Bastırırdı ocaktaki odun çıtırtısını.
Biz çocuklar korkudan
Yapışırdık senin dizlerine
Sen ne cesurdun canım anam...
Okuman da yoktu, yazman da.
Ama duaları senden öğrendim.
Senden öğrendim sevgiyi,
Senden öğrendim, helali- haramı
Senden öğrendim doğruluğu.
"Yalan söyleme
Kimseyi kandırma
Allah taş eder.
Ekmeğe saygı göster
Nimettir çarpar insanı"
Derdin canım anam...
Tek katlı dam evimizin
Direğinde gaz lambası yanardı.
Ders çalışırdık hasır yastıklarda.
Kerat cetvelini ezberletirdin.
Havuz problemlerini de
Üçüncü sınıfı okumuş yengeme
Çözdürürdün.
Kese kağıdındaki yazıları
Okuttururdun.
Sen ne aydındın canım anam.
Emmim radyo almıştı
Yüksekçe bir yere koymuştunuz.
Ondan dinlemiştik:
Yurttan sesleri, arkası yarını
Özay Gönlüm'ü, Bedia Akartürk'ü
Nida Tüfekçi'yi
Aşık Veysel'i...
Ankara'yı, Amerika'yı. Almanya'yı
İnönü'yü, Menderes'i
Erbakanı, Demirel'i, Türkeşi
Kıbrıstaki Mehmetçiği
Ecevit'i , Denktaş'ı...
Haberleri dinletirdin
"Dünyayı tanıyın" derdin
Sen ne bilgeydin
Canım anam...
Yatağa girince
Yanağımızdan öper,
Dualarımızı dinlerdin:
"Yattım sağıma,
Döndüm soluma,
Sığındım Süphanıma
Ölürsem iman ile
Kalırsam Kur'an ile "
"Üç Kulhü bir Elham'ı
Okuyunca Melekler
Girer rüyanıza "
Derdin canım anam..
Biz uyuyunca
Sen pencereden parlayan ay ışığında
Beyaz örtünle namaza dururdun.
Saatlerce dua ederdin
Kıpırdayan dudaklarınla.
Allaha yakarışınla
Ne hoştun
Canım anam...
Bir Temmuz sonu
Köye gelmiştim
Dediler:
Seni ve Recai abini sayıklayarak
Bir gözü açık gitti anan...
Nur içinde yat
Canım anam...
Mekanı cennet olsun
Önden giden tüm anaların...
Tüm annelerin günü kutlu olsun.
Cemil Kılıçarslan
Yozgat 08 Mayıs 2022