Gerçek Arkadaşlık ve Sağlık
MAKALE
Paylaş
13.11.2024 14:08
250 okunma
İsmail Aydın

Sözün tamamı not defterimde şöyle yer almış: Gerçek arkadaşlık sağlık gibidir, değeri yokluğunda anlaşılır.

Arkadaşlık ve sağlık, ikisini bir arada izah eden çok güzel bir cümle. Gerçek arkadaşlığın değeri sağlıkla izah edilmiş. Derler ki, her şeyin başı sağlıktır.

Biteviye söyleyegeldiğimiz bu sözün gerçek değerini, geçen ay geçirdiğim kasık fıtığı ameliyatından sonra bir kere daha anladım. Değil ayağa kalkıp bir şeyler yapmak, verilen narkozun etkisiyle ne konuştuğumun bile farkında değilim. Gençlere “Ne yapıyorsunuz?” diye sorduğumda “koşturuyoruz” cevabını alıyorum. İyi ya, sağlığınız yerinde, o halde koşturacaksınız. Çabalayıp, çırpınmalı, hatta yırtınmalıyız. Buna gerçekten çok ihtiyacımız var. Çabalayıp koşturmak namerde muhtaç olmaktan çok çok şerefli bir keyfiyettir.

Gerçek arkadaş, dertleşip içinizi döktüğünüz ve sonunda rahatladığınız arkadaştır. Seni konuşturup da, “ha bunun da şöyle bir derdi varmış” diyen adam gerçek arkadaş değildir. Derdine ve sıkıntına çözüm üreten, hiç olmazsa çözüm üretmeye çalışan adam gerçek arkadaştır.

Bir an için şöyle düşünelim. Başına şu veya bu sebepten dolayı bir iş geldi ve sonunda düştün. Bu durumda kim koşacak senin yardımına, yani imdadına? Elbette gerçek arkadaş. Böyle yapmak yerine etrafındakiler: “Ne yapalım efendim, öyle yapmasaydı da başına o iş gelmeseydi!” Böyle diyenler gerçek arkadaş değil, menfaatperest iyi gün dostlarıdır.

Günümüz toplumunda kaç kişinin bu anlamda kaç arkadaşı var?

Çocuklarıma arkadaşlarımı iyi tanımalarını ve onların çocuklarıyla da tanışarak arkadaş olmalarını tavsiye ediyorum. Bizim arkadaşlığımız elli yıl sürmüş, çocuklarımızın arkadaşlıkları da elli yıl sürmüşse, o takdirde temeli yüzyıllara dayanan bir toplum teşekkül edecek demektir. Bu anlayış meslekî dayanışmamızın da temeli olmalıdır, diye düşünüyorum. Temeli yüzyıllara dayanan dostlukların oluşturduğu toplumları dünyada yıkacak hiçbir güç yoktur. Böyle toplumlar düşman saldırısıyla, tankla, topla, tüfekle yıkılmaz; sen-ben davalarıyla, menfaat kavgalarıyla, ayrılık-gayrılık dertleriyle içten yıkılır.

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler top sindiremez

 …….

Sen ben desin efrâd, aradan vahdeti kaldır

Milletler için işte kıyamet o zamandır.

Gerçek arkadaş ve sağlık üzerine ne kadar söz söylense gene de azdır. Eskiler az söyleyip çoğu kastetme anlamında “zikr-i cüz  irade-i kül” demişler. Biz az söyledik siz çok anlayasınız.

Gerçek arkadaşlar edinebilme temennilerimle sağlıklı günler dilerim değerli okurlarım.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İsmail Aydın
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

İSMAİL AYDIN KİMDİR?

İsmail Aydın, Hukukçu yazar. Anacığının anlatımına göre koç katımında doğmuş. Koç katımı, Yozgat’ta ekim ayının sonu ile kasım ayının başında olur. Dolayısıyla doğum günü belli değil ama Aydın, doğum günü olarak 29 Ekimi benimsiyor. Koç katımı, döl almak üzere erkek koyunun (Koç) dişi koyunlar arasına bırakılmasına denir.

Peki, hangi yılın koç katımı? O da belli değil. 1950 olabileceği gibi 1949’a da ihtimali var. Her nasılsa nüfusa 08.02.1953 D.lu olarak tescil edilmiş. Yaşı küçük diye ortaokula kabul edilmemiş, bu defa da mahkeme kararıyla, ay ve gün sabit kalmak üzere 1950 olarak tescil edilmiş. İsmail Aydın, doğum gününün bile doğru dürüst kayıt altına alınamayışını, okur-yazar olmayan tolumun  “hal-i pürmelâli” olarak niteliyor.

İsmail Aydın İlkokulu Sorgun’a bağlı Temrezli köyünde, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra Sorgun’da altı yıl avukatlık yaptı. Ekim 1986’da Diyarbakır / Bismil’de Noter oldu. Kastamonu/Tosya, Bolu ve Ankara’da çalıştı, 2015 Şubatında emekliye ayrıldı.

İsmail Aydın çilekeş Anadolu’nun yanık sesi olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye’mizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunuyor. Üzerine titrediği kesim Gençlik. Ağırlıklı olarak üzerinde durduğu sorun Eğitim.

İsmail Aydın, fakülte yıllarından itibaren yazı hayatının içinde oldu. İlk gençlik yıllarıyla beraber memleket meseleleriyle ilgilendi. Tartışmalı radyo ve televizyon programlarına katıldı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Şubat 2013’ten beridir, internet ortamında yayın yapan Ana Haber Gazete’de yazmaya devam ediyor.

Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Kıssadan Hisseler Programı’nın yapım ve sunuculuğunu üstlendi. Türkiye Noterler Birliği’nin Meslekî Forum Sitesi’nde anılarını yazdı.

Ağustos / 2016’da “Batı’nın Gücü Nereden İleri Geliyor?”, Kasım 2016’da “Yeniden Yükselişe Doğru”, Şubat 2017’de “Umut Ülke Türkiye”, Mayıs 2017’de “Bir Noterin Anıları”, Ağustos 2017’de “Kaybettiklerimiz”, Ocak 2018’de “Kıssadan Hisseler”, Mart 2018’de “Niçin Akif? Niçin Safahat?” isimli kitapları yayımlandı.

Yazı hayatını ve kitap çalışmalarını sürdüren İsmail Aydın evli ve dört çocuk babasıdır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya